10 Ağustos 2025

Anna Lowenhaupt Tsing - Dünyanın Sonundaki Mantar

.

.

.


.

.


Dünyanın Sonundaki Mantar

 

Kapitalizmin Enkazlarında Yaşam İmkânı Üzerine

 

 

Anna Lowenhaupt Tsing

 

 (Çev. Erdem Gökyaran), Yapı Kredi Yayınları, [2015], 2023 İstanbul

 

 

7

İnsan’ı Doğa’dan koparmış olan Hıristiyan eril ahlak…

 

11

… akademik araştırmanın, doğa bilimleri ile kültürel çalışmalar arasındaki sınırları sadece eleştiri yoluyla değil, yeni dünyalar kurma gücüne sahip bir bilgi aracılığıyla da aşabileceğini fark ettim.

 

… kapitalizmi kahramanca somutlaştırmaların ötesinde anlama gayreti… …betimleme söz konusu olduğunda bazen hantal kalmalarına rağmen Marksist kategorilere başvurmaya devam [ettim]…

 

Küresel tedarik zincirlerini yapısal açıdan bir tercüme makinesi olarak betimleme yönündeki ilk [girişimlerim]…

 

Öndeyiş

 

18

Sovyetler birliği 1991’de dağıldığında, devletin sunduğu güvencelerden bir anda mahrum kalan binlerce Sibiryalının mantar toplamak için ormanlara koştuğunu okumuştum.

 

… bir zamanlar hep birlikte nereye doğru gittiğimizi bildiğimizi bize düşündürmüş olan tüm o tutamaklar olmaksızın yaşama meselesiyle ilgileniyorum. … güvencesiz zamanlarda işbirliğine dayalı bir hayatta kalmak…

 

19

[dipnot] … bombanın patladığı Ağustos ayı, matsutakelerin meyvelenme dönemine denk düşüyordu. … Amerikan bombası, şehrin üzerinde 500 metreden fazla bir yükseklikte patladı; resmi açıklamalara göre, radyoaktivite küresel rüzgâr sistemleriyle taşındı ve yerel bulaşma sınırlı kaldı.

 

… çalışanlara sabit bir ücret ve sosyal haklar sunan “standart bir istihdam”. Böylesi işler günümüzde oldukça nadir; çoğu kişi çok daha düzensiz geçim kaynaklarına bel bağlıyor.

 

Matsutakenin tahrip edilmiş peyzajlarda ortaya çıkma becerisi, bizlere müşterek evimizin dönüştüğü bu enkazı keşfetme imkânı sunuyor.

 

Tıpkı sıçanlar, rakunlar ve hamamböcekleri gibi, matsutake de insanların yol açtığı kimi çevresel felaketlere uyum sağlayabilir. … Matsutake, ağaçlan besleme yeteneği sayesinde, ormanların en zorlu çevre koşullarında bile yetişmesine yardımcı olur.

 

… ABD'nin Pasifik Kuzeybatı bölgesinde ticari amaçla mantar toplayanların çoğu Laos ve Kamboçya kökenli mültecilerdir.

 

21

Bu kitap, matsutake ticareti ve ekolojisinin izini sürerek, güvencesiz yaşam koşullarının ve güvencesiz ortamların hikâyesini ele alıyor. Ne yana dönersem döneyim kendimi yamalı bir yapıyla, yani dolanık yaşam biçimlerinin açık uçlu kümelenmelerinden oluşan bir mozaikle çevrili buluyorum ve bu kümelenmelerin her biri, zamansal ritimler ve mekânsal kesitlerden oluşan bir diğer mozaiğe açılıyor. … Ne var ki heterojenlikle ilgili kuramlar henüz emekleme aşamasında. Mevcut durumumuzun yamalı öngörülemezliğini kavrayabilmek için, hayal gücümüzü yeniden harekete geçirmeye ihtiyacımız var.

 

22

Ben, umutların azaldığı bu dönemde, çok sayıda farklı türün kimi zaman bir uyum ya da fethetme çabası içinde olmaksızın bir arada yaşadığı, tahribat temelli ekolojilerle ilgileniyorum.

 

… ekonomi ile çevre arasında peşinen bahsetmenin önemli olduğunu düşündüğüm bir bağlantı var: Hem insanların hem insan-olmayanların yatırım kaynaklarına dönüştürülerek servet biriktirilmesinin tarihi.

 

[dipnot] Marx "yabancılaşma" terimini, özellikle, işçinin üretim süreci ve ürününden ve aynı zamanda diğer işçilerden koparılmasını ifade etmek için kullanır. Ben bu terimi, insanlar kadar insan-olmayanların da kendi yaşam süreçlerinden koparılmasını içerecek şekilde genişleterek kullanıyorum.

 

23

Yabancılaştırma ise yaşam alanındaki dolanıklıkları bertaraf eder ve sadece tek bir metanın önem taşıdığı peyzajlar yaratmaya yöneltir; geri kalan diğer her şey ya zararlıdır ya değersiz. … Bir yerdeki belirli bir metayı üretmek artık mümkün olmadığında, orası terk edilir. Ağaçlar kesilmiş, petrol tükenmiş, toprak artık ürünleri

beslemez olmuştur. Kaynak arayışı başka yerlerde devam eder. Dolayısıyla, yabancılaştırma amacıyla basitleştirme, meta üretiminin ardından terk edilmiş alanlar, yani enkazlar yaratır.

 

Bugün dünyanın dört bir yanı bu tür enkazlarla kaplı. Yine de, ölü ilan edilmiş olmalarına rağmen bu yerler hayat dolu olabiliyor. Terk edilmiş kaynak sahaları, bazen çok-türlü ve çok-kültürlü yeni bir yaşama kucak açabiliyor. Küresel bir güvencesizlik ortamında, bu enkazların içinde yaşam aramaktan başka seçeneğimiz yok.

 

Japon yazılı kayıtlarında matsutakeye ilk kez 8. yüzyılda, bu öndeyişin başında yer alan şiirde rastlanır. Daha o zamanlarda bu mantardan, sonbahar mevsimini haber veren kokusu nedeniyle övgüyle bahsediliyordu. Matsutake, tapınaklar inşa etmek ve demir ocaklarına yakıt sağlamak amacıyla dağlardaki ormanların yok edildiği Nara ve Kyoto civarında yaygınlaşmıştı. Nitekim Japonya'da Tricholoma matsutake'nin ortaya çıkmasına imkân sağlayan şey, insanların yol açtığı tahribat olmuştur. Bunun da nedeni, en yaygın konukçusunun, insan kaynaklı ormansızlaşmanın geride bıraktığı mineral topraklarda yetişen ve bol miktarda güneş ışığına ihtiyaç duyan Japon kızılçamı (Pinus densiflora) olmasıdır.

 

24

Matsutake seçkin bir hazzın, doğanın ince beğenilere hitap eden sanatkârane bir yeniden inşası içinde yaşama ayrıcalığının bir işaretiydi. Bu nedenle, seçkinlerin gezintileri için hazırlık yapan köylüler toprağa matsutake "diktiklerinde" (yani, kendiliğinden biten matsutake bulunmadığında, mantarları yapay bir şekilde toprağa yerleştirdiklerinde) buna kimse itiraz etmiyordu.

 

26

Avrasya genelinde yetişen çoğu matsutake bugün Tricholoma matsutake olarak kabul ediliyor. Kuzey Amerika'da, göründüğü kadarıyla, T. matsutake sadece doğuda ve Meksika dağlarında bulunuyor. Kuzey Amerika'nın batısında yetişen yerel matsutake ise T. magnivelare adı verilen farklı bir tür olarak değerlendiriliyor.

 

31

Bilmediğim bir ormanda eli boş bir şekilde kaybolduğumu fark ettiğimde, akşam karanlığı henüz çökmemişti. Bu, Oregon'daki Cascade Sıradağları'nda matsutake mantarlarını -ve toplayıcılarını- aramaya ilk çıkışımdı. O gün öğleden sonra, Orman

Hizmetleri'nin toplayıcılar için kurduğu "büyük kamp"ı bulmuştum, fakat oradaki herkes mantar toplamaya gitmişti. Ben de, onların dönmesini beklerken, kendi başıma mantar aramaya karar vermiştim.

 

Bu kadar az şey vaat eden bir orman hayal edemezdim. Zemin kuru ve taşlıktı. Etrafta ince gövdeli kontorta çamlarından (Pinus contorta) başka ağaç görülmüyordu. Neredeyse hiç bitki, hatta ot bile yoktu. … Ne tarafa dönersem döneyim, orman hep aynı görünüyordu.

 

endüstriyel orman

 

35

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

96

 

 

99

Hayaletler sizi felç edebilir, hareket etme veya konuşma yeteneğinizi ortadan kaldırabilir.

 

 

 

 

 

 

 

172

Lakin kapitalizm için kabul edilemez olan tercümeler de vardır. ... Teknisyen ve yöneticilerden oluşan bir ordu, makinenin işleyişini tehdit eden parçaları söküp atmak için tetikte bekler - ve bunun için de mahkemelerin ve silahların gücünden faydalanır. ... Belirsizlik içeren karşılaşmalar, kapitalizmin şekillenmesinde önemli bir yere sahiptir. Ancak yine de dizginlenmemiş bir çokluk değildir bu. Kimi tutumlardan asla taviz verilmez ve bunun için gerekirse güç kullanılır.

 

 

173

birbirinden çok farklı çevrelerde bile kapitalist değer biçimleri yeşerebilir. Para

bir yatırım sermayesine dönüşür ve bu da daha fazla para üretir. Kapitalizm, insan ve insan-olmayan her türlü varolma biçiminden sermaye üretmeye yarayan bir tercüme makinesidir.

yamalar ve tercümeler

Feminist araştırmacılar, sınıf oluşumunun aynı zamanda kültürel bir oluşum olduğunu gösterdiler... [Malezya, elektronik işçileri. Malezyalı köylü kadınlar]

 

[Dipnot]

Sermaye birikimi, peri-kapitalist alanları kapitalist tedarik zincirlerine dahil eden tercümelere dayanır.

(1) devşirme yoluyla birikim, kapitalist-olmayan değer biçimleri altında yaratılan

değerin kapitalist mallara tercüme edildiği ve böylelikle birikimin sağlandığı süreçtir;

(2) peri-kapitalist alanlar, hem kapitalist hem kapitalist-olmayan değer biçimlerinin

eşzamanlı olarak boy gösterebileceği, dolayısıyla da tercümelere imkan sağlayan yerlerdir;

(3) tedarik zincirleri bu tercümeler sayesinde örgütlenir ve büyük firmaların

envanter oluşturma sürecini kapitalist olsun veya olmasın her türlü pratiğin boy

gösterdiği peri-kapitalist alanlarla buluşturur;

(4) ekonomik çeşitlilik, kapitalizmi mümkün kılar - ve aynı zamanda, kapitalist yönetişimi reddeden istikrarsızlık alanlarına da imkan tanır.



.

.

.