.
.
.
.
.
Dünyanın Sonundaki Mantar
Kapitalizmin
Enkazlarında Yaşam İmkânı Üzerine
Anna
Lowenhaupt Tsing
(Çev. Erdem Gökyaran), Yapı Kredi Yayınları,
[2015], 2023 İstanbul
7
İnsan’ı
Doğa’dan koparmış olan Hıristiyan eril ahlak…
11
…
akademik araştırmanın, doğa bilimleri ile kültürel çalışmalar arasındaki
sınırları sadece eleştiri yoluyla değil, yeni dünyalar kurma gücüne sahip bir
bilgi aracılığıyla da aşabileceğini fark ettim.
…
kapitalizmi kahramanca somutlaştırmaların ötesinde anlama gayreti… …betimleme
söz konusu olduğunda bazen hantal kalmalarına rağmen Marksist kategorilere
başvurmaya devam [ettim]…
Küresel
tedarik zincirlerini yapısal açıdan bir tercüme makinesi olarak betimleme
yönündeki ilk [girişimlerim]…
Öndeyiş
18
Sovyetler
birliği 1991’de dağıldığında, devletin sunduğu güvencelerden bir anda mahrum
kalan binlerce Sibiryalının mantar toplamak için ormanlara koştuğunu okumuştum.
…
bir zamanlar hep birlikte nereye doğru gittiğimizi bildiğimizi bize düşündürmüş
olan tüm o tutamaklar olmaksızın yaşama meselesiyle ilgileniyorum. … güvencesiz
zamanlarda işbirliğine dayalı bir hayatta kalmak…
19
[dipnot]
… bombanın patladığı Ağustos ayı, matsutakelerin meyvelenme dönemine denk
düşüyordu. … Amerikan bombası, şehrin üzerinde 500 metreden fazla bir yükseklikte
patladı; resmi açıklamalara göre, radyoaktivite küresel rüzgâr sistemleriyle
taşındı ve yerel bulaşma sınırlı kaldı.
…
çalışanlara sabit bir ücret ve sosyal haklar sunan “standart bir istihdam”.
Böylesi işler günümüzde oldukça nadir; çoğu kişi çok daha düzensiz geçim
kaynaklarına bel bağlıyor.
Matsutakenin
tahrip edilmiş peyzajlarda ortaya çıkma becerisi, bizlere müşterek evimizin
dönüştüğü bu enkazı keşfetme imkânı sunuyor.
Tıpkı
sıçanlar, rakunlar ve hamamböcekleri gibi, matsutake de insanların yol açtığı
kimi çevresel felaketlere uyum sağlayabilir. … Matsutake, ağaçlan besleme
yeteneği sayesinde, ormanların en zorlu çevre koşullarında bile yetişmesine
yardımcı olur.
…
ABD'nin Pasifik Kuzeybatı bölgesinde ticari amaçla mantar toplayanların çoğu
Laos ve Kamboçya kökenli mültecilerdir.
21
Bu
kitap, matsutake ticareti ve ekolojisinin izini sürerek, güvencesiz yaşam
koşullarının ve güvencesiz ortamların hikâyesini ele alıyor. Ne yana dönersem
döneyim kendimi yamalı bir yapıyla, yani dolanık yaşam biçimlerinin açık uçlu
kümelenmelerinden oluşan bir mozaikle çevrili buluyorum ve bu kümelenmelerin
her biri, zamansal ritimler ve mekânsal kesitlerden oluşan bir diğer mozaiğe
açılıyor. … Ne var ki heterojenlikle ilgili kuramlar henüz emekleme aşamasında.
Mevcut durumumuzun yamalı öngörülemezliğini kavrayabilmek için, hayal gücümüzü
yeniden harekete geçirmeye ihtiyacımız var.
22
Ben,
umutların azaldığı bu dönemde, çok sayıda farklı türün kimi zaman bir uyum ya
da fethetme çabası içinde olmaksızın bir arada yaşadığı, tahribat temelli ekolojilerle ilgileniyorum.
…
ekonomi ile çevre arasında peşinen bahsetmenin önemli olduğunu düşündüğüm bir
bağlantı var: Hem insanların hem insan-olmayanların yatırım kaynaklarına
dönüştürülerek servet biriktirilmesinin tarihi.
[dipnot]
Marx "yabancılaşma" terimini, özellikle, işçinin üretim süreci ve
ürününden ve aynı zamanda diğer işçilerden koparılmasını ifade etmek için
kullanır. Ben bu terimi, insanlar kadar insan-olmayanların da kendi yaşam
süreçlerinden koparılmasını içerecek şekilde genişleterek kullanıyorum.
23
Yabancılaştırma
ise yaşam alanındaki dolanıklıkları bertaraf eder ve sadece tek bir metanın önem
taşıdığı peyzajlar yaratmaya yöneltir; geri kalan diğer her şey ya zararlıdır
ya değersiz. … Bir yerdeki belirli bir metayı üretmek artık mümkün olmadığında,
orası terk edilir. Ağaçlar kesilmiş, petrol tükenmiş, toprak artık ürünleri
beslemez
olmuştur. Kaynak arayışı başka yerlerde devam eder. Dolayısıyla, yabancılaştırma
amacıyla basitleştirme, meta üretiminin ardından terk edilmiş alanlar, yani
enkazlar yaratır.
Bugün
dünyanın dört bir yanı bu tür enkazlarla kaplı. Yine de, ölü ilan edilmiş
olmalarına rağmen bu yerler hayat dolu olabiliyor. Terk edilmiş kaynak
sahaları, bazen çok-türlü ve çok-kültürlü yeni bir yaşama kucak açabiliyor.
Küresel bir güvencesizlik ortamında, bu enkazların içinde yaşam aramaktan başka
seçeneğimiz yok.
Japon
yazılı kayıtlarında matsutakeye ilk kez 8. yüzyılda, bu öndeyişin başında yer
alan şiirde rastlanır. Daha o zamanlarda bu mantardan, sonbahar mevsimini haber
veren kokusu nedeniyle övgüyle bahsediliyordu. Matsutake, tapınaklar inşa etmek
ve demir ocaklarına yakıt sağlamak amacıyla dağlardaki ormanların yok edildiği
Nara ve Kyoto civarında yaygınlaşmıştı. Nitekim Japonya'da Tricholoma
matsutake'nin ortaya çıkmasına imkân sağlayan şey, insanların yol açtığı
tahribat olmuştur. Bunun da nedeni, en yaygın konukçusunun, insan kaynaklı
ormansızlaşmanın geride bıraktığı mineral topraklarda yetişen ve bol miktarda
güneş ışığına ihtiyaç duyan Japon kızılçamı (Pinus densiflora) olmasıdır.
24
Matsutake
seçkin bir hazzın, doğanın ince beğenilere hitap eden sanatkârane bir yeniden
inşası içinde yaşama ayrıcalığının bir işaretiydi. Bu nedenle, seçkinlerin
gezintileri için hazırlık yapan köylüler toprağa matsutake
"diktiklerinde" (yani, kendiliğinden biten matsutake bulunmadığında,
mantarları yapay bir şekilde toprağa yerleştirdiklerinde) buna kimse itiraz
etmiyordu.
26
Avrasya
genelinde yetişen çoğu matsutake bugün Tricholoma
matsutake olarak kabul ediliyor. Kuzey Amerika'da, göründüğü kadarıyla, T. matsutake sadece doğuda ve Meksika
dağlarında bulunuyor. Kuzey Amerika'nın batısında yetişen yerel matsutake ise T. magnivelare adı verilen farklı bir
tür olarak değerlendiriliyor.
31
Bilmediğim
bir ormanda eli boş bir şekilde kaybolduğumu fark ettiğimde, akşam karanlığı
henüz çökmemişti. Bu, Oregon'daki Cascade Sıradağları'nda matsutake
mantarlarını -ve toplayıcılarını- aramaya ilk çıkışımdı. O gün öğleden sonra,
Orman
Hizmetleri'nin
toplayıcılar için kurduğu "büyük kamp"ı bulmuştum, fakat oradaki
herkes mantar toplamaya gitmişti. Ben de, onların dönmesini beklerken, kendi
başıma mantar aramaya karar vermiştim.
Bu
kadar az şey vaat eden bir orman hayal edemezdim. Zemin kuru ve taşlıktı.
Etrafta ince gövdeli kontorta çamlarından (Pinus contorta) başka ağaç
görülmüyordu. Neredeyse hiç bitki, hatta ot bile yoktu. … Ne tarafa dönersem
döneyim, orman hep aynı görünüyordu.
endüstriyel
orman
35
96
99
Hayaletler
sizi felç edebilir, hareket etme veya konuşma yeteneğinizi ortadan
kaldırabilir.
172
Lakin
kapitalizm için kabul edilemez olan tercümeler de vardır. ... Teknisyen ve
yöneticilerden oluşan bir ordu, makinenin işleyişini tehdit eden parçaları
söküp atmak için tetikte bekler - ve bunun için de mahkemelerin ve silahların gücünden
faydalanır. ... Belirsizlik içeren karşılaşmalar, kapitalizmin şekillenmesinde
önemli bir yere sahiptir. Ancak yine de dizginlenmemiş bir çokluk değildir bu. Kimi
tutumlardan asla taviz verilmez ve bunun için gerekirse güç kullanılır.
173
birbirinden
çok farklı çevrelerde bile kapitalist değer biçimleri yeşerebilir. Para
bir
yatırım sermayesine dönüşür ve bu da daha fazla para üretir. Kapitalizm, insan ve insan-olmayan her türlü varolma biçiminden
sermaye üretmeye yarayan bir tercüme makinesidir.
yamalar
ve tercümeler
Feminist
araştırmacılar, sınıf oluşumunun aynı zamanda kültürel bir oluşum olduğunu gösterdiler...
[Malezya, elektronik işçileri. Malezyalı köylü kadınlar]
[Dipnot]
Sermaye
birikimi, peri-kapitalist alanları kapitalist tedarik zincirlerine dahil eden tercümelere
dayanır.
(1)
devşirme yoluyla birikim, kapitalist-olmayan değer biçimleri altında yaratılan
değerin
kapitalist mallara tercüme edildiği ve böylelikle birikimin sağlandığı
süreçtir;
(2)
peri-kapitalist alanlar, hem kapitalist hem kapitalist-olmayan değer
biçimlerinin
eşzamanlı
olarak boy gösterebileceği, dolayısıyla da tercümelere imkan sağlayan
yerlerdir;
(3)
tedarik zincirleri bu tercümeler sayesinde örgütlenir ve büyük firmaların
envanter
oluşturma sürecini kapitalist olsun veya olmasın her türlü pratiğin boy
gösterdiği
peri-kapitalist alanlarla buluşturur;
(4)
ekonomik çeşitlilik, kapitalizmi mümkün kılar - ve aynı zamanda, kapitalist
yönetişimi reddeden istikrarsızlık alanlarına da imkan tanır.
.
.
.