.
.
.
.
Resmi Görüş 3
Yay.Haz.
Vasıf Kortun, 2000 İst.
Sanat Ucuzdur - David Hickey
2
Çünkü ne olacağını
biliyordum. Çalışmamın deneyciliğiyle karşılaşan iki postyapısalcı akademisyen
bana savaş ilan edeceklerdi.
3
galeri işine giriyorum
Sanat işindeydim
Akademik Derrida, Chomsky,
Foucault ve Deleuze okumalarım ne yazık ki bir onbeş yıl daha “sanatsal
nitelik” kazanamayacaktı.
4
Daha samimi olsaydım, para
kazanmakla hiç ilgilenmediğimizi söylerdim. Bu okuldaki profesörlerimin yaptığı
şeydi. Onlar berbat bir bürokrasinin içinde çalışarak para kazanır ve tüm
vakitlerini en hoşlandıkları şeyi yaparak geçirebilirlerdi ...
1987’den sonra öğrenciler
benim çoktan terkettiğim akademik şüphelere mutlu bir şekilde sarılarak nasıl
olup da sanat tacirliği yaptığımı sormaya başladılar.
5
...bu kültürde yaşayan
herkesin sanatın özgürlük ve izinsiz olduğuna sizi temin ederim
6
Aptalca gelebilir ama
akademik okulun entelektüel dedikodu kazanından sonra, gerçekten dünyada
yaşadığımı hissetmeye başladım.
7
Whitney Müzesi bize Wanda
Adıneyse’nin geleceğin büyük sanatçısı olduğunu söyleyebilir. Ama, ancak
yatırım desteği, gazeteler, sergileme alanları, akademik yayınlar, kurumların
görüşleri, vakıfların ödülleri, konuşmalar, beden dili, vs. Wanda’nın
çalışmalarının kamunun önünde ne kadar takdir edileceğini belirler.
8
Açıkçası, sanatın alanıyla
paranın alanının karşılıklı etkileşmesi, çok karmaşıktır. Ama bireysel sanat
yapıtıyla paranın ilişkisi çok basittir –yoktur-.
Büyük İşler, Mühim
Teşebbüsler
Ancak Müşterek Mesai ile
Mümkündür
Serkan Özkaya ile konuşma
11
Sadece nesnelere yakından
bakmakla ilgilendiğimi anlatmaya çalışıyordum.
Eğer yaptıklarının çok
önemli olduğuna inanıyor ve bunun için Çığırtkanlık yapıyorsan, sesin kısılana
dek ilgi çekmen muhtemel.
Sonra bir gün sustuğunda, her
şey de seninle birlikte susuyor. Oysa yapıta eğilmeliyiz. Yapıta özenmeliyiz.
Çünkü iyi ile iyi olmayan arasındaki fark o kadar bariz ki.
14
Sanat. Aura, insan bedeni
ile yapıtın ilişkisidir. (Özkaya) : işte bu önermeyi çürütüyoruz! Yapıtı
boşver! Bedeni at gitsin! Yaşasın anlam!
Senin söylediklerinden
aura’nın kaybı, anlamın engellenemez ağırlığını getirir gibi bir şey çıkıyor
ortaya.
Yani, pisuar sandığımız
anlamda bir hazır nesne değil, Duchamp’ın rengine özenle karar verdiği bir
“heykel”.
17
Anlam dediğim, sanırım
auraya karşılık geliyor. Günümüzde bu dergilerden fışkırıyor. Haberlerde
görüyoruz ya da işitiyoruz.
18
(Kortun) Aura ile ilgili
olarak, hazır nesneden ziyade, Duchamp’ın bedensel ve dolayısıyla erotik
kaydırmasından, bedenin uzantısı olmayan bir kurguyla, aurayı devre dışı
bırakışından söz ediyordum.
19
situasyonizm
23.
performatif
24
...plastik sanatlar
nesneye en fazla gerek duyan sanat dalıdır. Gösteren, bu alanda en güçlü
konumundadır.
Sanat yapıtının bu tür bir
tarih üstü bakışla açıklamasına katılmıyorum, ...
Kavramsal Sanat - Roberta Smith
28
Kübizm yirminci yüzyılın
ilk yarısı için ne kadar önemli ise, Kavramsal Sanat da yüzyılın ikinci yarısı
için o denli önemlidir.
Bu sözcük, Edward Kienholz
tarafından 1950’lerin sonunda ortaya atılmış, Joseph Kosuth ve Sol LeWitt
tarafından 1960’larda yeniden tanımlanmıştı. Kavramsal Sanata bağlı olan
sanatçılar, sanat nesnelerinden, malzemeden, teknik beceriden vazgeçtiler ya da
sanat düşüncesini kökten bir şekilde yeniden tarif ettiler; sanat kavramını ve
kullanım biçimlerini sorguladılar.
29
kavramsalcılık
Kavramsal Sanat, güncel
sanatın üzerine oturduğu kaygan ve yumuşak zemindir.
30
Kav. San. ...değişik
yerlerde toplumsal ve politik krizlere, yerel modernizmlere karşı çıkan bir
harekete dönüştü.
...bir üslup ya da ulusal
özellik göstermemesi ve neredeyse bir biçimi olmaması, ...
...sanatsal eğitime de
gerek yoktu.
31
Kavramsalcılar, dev
sanatsal konulara saldıran Davud gibiydiler. Kullandıkları araçların azlığı,
geleneksel malzemelerle çalışan sanatçıların başedemeyeceği konularla
uğraşmalarını mümkün kıldı.
Kavramsal Sanat 1970’lerde
hızını yitirirken, sanat nesnesine dönüş bir çok kişiye rahat bir nefes
aldırdı. Burden ve Acconci gibi dayanıklılık performanslarıyla bilinen
kavramsalcılar heykel yapmaya başladılar, ..
Belki de Kavramsal Sanat
genç sanatçıların işiydi, en iyi yapıtlar hep, bedenler güçlü, beyinler de
tazeyken ortaya çıkıyordu.
anxyolcu sanat
32
...resme, Kavramsal Sanat
yoluyla girdikleri görülür.
...çoğul, muğlak ve
parçalanmış anlatılar
Bilerek ya da bilmeyerek
bunu her yerde görürüz. Özellikle multimedyanın akışkanlığında: Günümüzde genç
sanatçıların medyayı ne denli rahatlıkla kullandıklarına tanık oluyoruz.
33
… anlatıya önem veriş,
performansın her türlü medyada kullanılıyor olması...
Kavramsal Sanat’ın en
yaygın etkilerinden biri de, dil ve yazının sanat nesnesi olarak
kullanılmasıydı. Yazılı sözcükler, Acconci’nin okunması güç karalamalarından,
Jenny Holzer’in ... aforizmalarına kadar geniş bir alana yayıldı.
Gillian Wearing’in
“Başkasının söylemek istediğini değil, kendi söylemek istediğini söyleyen
sloganlar” adlı işi...
Kavramsal Sanat, sanata
etki ettiği kadar yeni medyaların büyümesine de neden oldu.
zanaat, tasarım, halk
sanatı, dış sanat ve başka kültürlerin sanatı
Günümüzde televizyon
reklamlarında ve ilanlarda, Kavramsal Sanat’ın daha cazip örnekleri, örneğin
William Wegman’ın ‘Weimerener’leri ya da Barbara Kruger’in siyah üzerine beyaz
grafik imzasının etkileri görülebilir.
34
Bir değer sınırlayıcı
beklenti de, anlamın temelde entelektüel bir kurgu olduğu ve dile
indirgenebileceğiydi.
35
Kavramsal Sanat, biçimin
rolünü yok ederek tüm sanat yapıtlarını daha kolay algılanabilir, daha
tehlikesiz ve gizemsiz kıldı.
Şurası açık ki, son 20
yılda sanatçılar, buharlaşmış olanı yeniden maddeleştirmektedirler. Mücadele;
kavram, fikir ve eleştiriyi bir malzemeye, bir biçime dönüştürme mücadelesiydi.
Bu da, çeşitli gerçekçi üslupların, geleneksel becerilerin, tekniklerin ve bir
anlamda da standartların dönüşüne de etkili oldu.
...artık, sanatın bir
ülke, üslup ya da malzemenin tekelinde olduğunu söylemek olanaksızdır.
Kavramsal: Bitmemiş Proje? - Michael Newman
38
1980’lerin sonundan
itibaren ‘kavramsal’ diye tarif edilen sanatçılarda bir çoğalma oldu.
...bu konuyla ilgilenen
tarihçiler çözümsüz bir paradoks içinde kalmışlardır. Çünkü söz konusu işlerin
başarısı tarihselci bir süreklilikle ilgilenmemelerinden ileri gelmektedir.
Yani, bu sanatın en iyi örneklerinin amacı, böylesi bir sürekliliği yok etmek
ya da sonlandırmak olmuştur. (Ya bu yok etmeler falan, bu kadar kolay şeyler
mi?)
39
1960’larda başlayan ve
içine dili, belgelemeyi, gerçek zaman ve mekanda yar alan enstelasyonları vs.
katan sanat etkinliklerinde iki anal kanal vardır. Bunlardan birine ‘analitik’,
ötekine ise ‘sentetik’ diyebiliriz. Analitik kanal, pozitivizmin
hiper-idealizme dönüştüğü nokta olarak tarif edilebilir: Joseph Kosuth ve
Robert Berry ...
Diğer kanal ise, totolojik
olanın biçimciliğine rağbet etmediği ve nesnesi olmayanın saflığının peşinde
koşmadığı için, uzun dönemde daha verimli oldu. Örneğin Dan Graham ... “Amerika
için Evler”... Michael Asher
40
Bu arada kavramsal
sanatın, görselliğin estetik öncüllüğünden kopuşu başlattığını da söylemek
gerekir. ... Hans Haacke
41
Görsellik artık bir sanat
eserinin olmazsa olmaz koşulu değildir. Biçimci modernizm (Greenberg ve Fried)
‘arındırılmış’ görsellik fikrini geliştirmişti.
Görselliğin geri çekilmesi
çizgisinde, LawrenceWeiner’in önerisel işlerini ya da belgesel bir varlığı olan
nesnenin algısal bir nesne yerine geçmesiyle oluşan işleri sayabiliriz.
Bir yandan,
geç-modernizmin tipik, sözde kendinden menkul, maddeleşmiş sanatsal nesnelerinden
sakınabiliniyor, diğer yandan da, sanatçılar ‘gerçek’ zaman ve mekanda,
toplumsal sistemler içinde iş yaptıklarını düşünüyorlardı.
Burada Daniel Buren’in,
bir malzeme ya da bir nesneyi çerçevelemek yerine bir durumu çerçeveleyen
şeritleriyle de bir yakınlık söz konusudur. Kavramsal sanatın gelişimine
bakıldığında, dilden mimariye bir geçişten bahsetmek olanaklı görünüyor. Bu
anlamda, algısal olarak olumlu bir ticari nesneden, gerçek güç ilişkilerine ve
toplumsal anlamlandırmalara doğru bir yönelim söz konusudur.
42
İşe betimleme ve
performatif anlam boyutunda toplumsal ilişkiler dahil edilmiş ve işin müzeyle
olan ilişkisi, işaret düzenlerinin materyal ve toplumsal açılımları bağlamında
yeniden gözden geçirmiştir. ... İşlerin metalaşmasının eleştirisini yapmak
üzere, sanatın geleneksel üretim biçimlerinden çok, yayılım ve tüketim
biçimleriyle ilgilenmeye başlanmıştır.
Meselenin daha sorunlu bir
boyutu ise, el değiştirme olgusuydu. Eğer temel motivasyon ‘buharlaştırma’ ve
‘fikir’ idiyse, dile ve enstalasyona yönelindiğinde, işin bir biçimde ‘görünür’
kılınması ya da izlerinin olması gerekiyordu (notlar, planlar, belgeler). Ancak
sonunda, bunlar da metalaştırıldı.
1970’lerde gördüğümüz
öznellik konumları –ki özellikle feminizm ile başlamıştır- ilk kavramsal
hareketlerin içerdiği nesnellikten bir kopuşu da beraberinde getirmişti.
43
Sherrie Levine ... 1982
yılında Levine, ‘Bir resmin anlamı kaynağında değil, yolculuğunda belirir. ...
Barthes’ın “Müellifin Ölümü” yazısı...
Kavramsal sanat, tarih yazımını
dönüşüme uğrattı, biçimsel olarak gittikçe süzülen ilerlemeci üsluplar tarihi
sona erdi. Bu 18. yüzyılda Kant’la başlayan bir dizi dönüşüme eklenen son
halkaydı: Sanatlardan, özgül işler aracılığıyla oluşturulan evrensel bir sanat
kavramına; evrensel ile özgül olanın diyalektiğinden ‘her şey sanat olabilir’
fikrini de barındıran genel bir sanat anlayışına uzanan değişimler zinciri.
Soruların evrimi şu şekilde oluşmuştur: ‘Neyin resmini yapmalı?’, ‘Nasıl resim
yapmalı?’, ‘Resim yapmak ne anlama gelir?’, ‘Resim yapmamak ne anlama gelir?’,
‘Sanat nedir?’, ‘Sanatçı olmak ne anlama gelir?’ sorusu ucu açık bir sorudur,
çünkü bu soruya her sanatçı farklı bir yanıt verecektir ve bu da bir çok farklı
sanatsal etkinlik yolunun açılması demektir. Aynı zamanda, sanatın sınırlarını
bulmaya yönelik öngörüler de sanat tarihine gömülecek ve ‘görüntü kültürüne’
yönelip kentin toplumsal coğrafyasında sanatın rolü üzerine düşünme süreci
başlayacaktır.
44
Kavramsal sanat bir
kapanıştı: Sanat ‘sonunda’ kendi ‘mutlak’ durumu üzerine düşündü ve yok oldu.
Çünkü, kurumsal ve ekonomik sınırlar dışında sanatın ne olacağına dair herhangi
bir sınırlama yoktu. Yeni kavramsalcılığın paradoksu ise, olması gereken bir
durumu tekrarlamasından ileri gelmekteydi. Tekrar, tekrarladığını olumsuzluyor,
kapanışı açılışa çeviriyor, erimeyi temellendirmeye dönüştürüyordu. Ama bu
‘ilk’ hareketin kendisinde de tekrar vardı ve iki öncül hareketi bir araya
getiriyordu: 1920’lerin Sovyet konstrüktivist-üretimciliğini ve Duchamp’ın
hazır-yapıtını.
Bu anlamda kavramsal
sanatın tekrarı, kavramsal sanattaki tekrarı ortaya çıkartıyordu. Bu da
estetiğin, 1960 ve 70’lerde olduğundan çok daha derinlemesine bir felsefi
arkeolojiye tabi tutulmasını gerektiriyordu.
Kavramsal sanatı, onun saf
olduğunu, eleştiri ötesi olduğunu savlayarak, olumlamak, bu yaklaşımın kendi
eleştirel yaklaşımını reddetmesi anlamına gelir.
Asıl mesele, çelişkilere
boyun eğmeden onları nasıl anlamlandırabileceği olmalıdır. Kavramsal sanatı
eleştirmezsek, onu ‘özgün’lüğüyle idealize etmiş, içinde bulunduğu ve bağlı
olduğu koşulları da olumlamış oluruz.
Kavramsal sanat karşı
çıktığı yabancılaştırmacılığın biçimlerini kullandı. ... Bu sorun, kavramsal
sanatın çıkış noktasını oluşturan iki akım arasındaki çelişkiyi de barındırır;
hazır-yapıt ve üretimcilik.
45
Kavramsal sanat estetik,
siyasi ve ekonomik olarak çözülememiştir.
Kavramsal sanattaki
‘dilsel dönüş’ çift-yönlü bir silahtır ve her an kullanıcısına da dönme riskini
taşımaktadır. Dil metalaştırmayı önleyebilecek bir eleştirel temel oluşturur ve
bir nesneyi olumlamanın getirdiği kirlenmeyi önleyecek bir saflık sağlayabilir.
Öte yandan, kavramsal sanat dili görüntü ve nesneye karşı kullandığı için, tam
da metanın olumlanmasına karşı çıkarak sanatı buharlaştıracağı bir anda, dil olumlanır
(soyut iletişim). Eğer kavramsal sanat dilin maddeselliğine önem verdiyse bu,
cümlelerin ve sözcüklerin kendine göndermeli yansımacılığı temelinde
gerçekleşmiştir.
.
.
.
.