.
.
.
.
.
Çardakkuşları, sanat ve
estetik
Bowerbirds,
art and aesthetics
Çardakkuşları sanatçı mı
ve estetik duyuma sahipler mi?
Are
bowerbirds artists and do they have an aesthetic sense?
John A. Endler
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3419115/
https://www.landesbioscience.com/journals/cib/article/19481/
Özet
Erkek Çardakkuşları,
çardak adı verilen ve sadece dişilerle eşleşmek için cazibe yaratmaya hizmet
eden bir yapıyı kurmakta ve dekore etmektedirler. Dişiler hangi erkek Çardakkuşuyla
eşleşeceğine karar vermeden önce birçok çardağı ziyaret etmekte ve
seçmektedirler. Onlar gerçekten sanat yapmakta mıdırlar ve estetik bir duyuma
sahip midirler? Bu sorulara açık bir yanıt vermeyi sağlayacak operasyonel bir
sanat, yargı ve iletişim teorisine dayanan bir estetik duyum tanımı öneriyorum.
Anahtar Kelimeler: Çardakkuşları, hayvan yapısı (kurgusu),
hayvan mimarisi, hayvan sanatı, hayvan estetiği
Giriş
…
Geometrik
yüzey kalıbının ve geniş yolun belirgin bir yönü, kur alanını işaret ediş
biçimi bir arada düşünüldüğünde, dayatılmış perspektif olarak bilinen geometrik
optik bir yanılsamanın koşullarını mükemmel bir biçimde tertipler. Dayatılmış
perspektif dişi tarafından geniş yol boyunca görülebilir daha fazla yüzey
modeli yaratabilmek; iç bahçenin ve sergilenen objelerin algılanan boyutlarında
değişiklikler oluşturabilmek ve dişinin dikkatini çekmede daha ileri düzeyde
yanılsamalar yaratabilmek için olası sonuçlara sahiptir. Şu anda biliyoruz ki
erkek Çardakkuşları ne kadar iyi dayatılmış perspektif yaratabilirlerse, o
kadar çiftleşme hakkı kazanmaktadırlar.
Çardakkuşları Sanat Üretebilirler mi?
Bu soruya
olumlu ya da olumsuz bir yanıt da verecek olsak, sonuçta sanatın tanımıyla bu
yanıtları karşılaştırmamız gerekecektir. Maalesef, bir insan aktivitesi olarak
sanatın tanımı sorunludur. …
Bazı tanımlar
(güzelliğin üretimi, gibi) diğer sorunlu tanımlamalara bağlı kalmaktadır.
Sadece kararsız ve çelişik değil, sanatın tanımı, aynı zamanda sanatsal
yaratıcılığı sırf sınırlandırma düşüncesiyle belirlenmektedir. …
Karışıklığı
asgariye indirmenin tek yolu, birçok fikri yakalamaya çabalayan operasyonel
(eylemsel, işlemsel) basit bir tanımı yaratmaktır. Böyle bir tanımlama çabası
aynı zamanda test edilebilir hipotezlere de izin verecek bir avantaja sahip
olacaktır. Bu sebeple görsel sanatı, diğer insanların davranışlarına etki etmek
için bir birey tarafından yaratılmış dışsal görsel bir kalıp yaratmak; sanatsal
beceriyi, sanat yaratma olanağı şeklinde tanımlamayı öneriyorum. Etki altındaki
davranışlar cezbedicilikten sanatın başkaları tarafından isteyerek
gözlenmesine, sanatçıyla eşleşen izleyicilere kadar değişiklik gösterebilir. Bu
tanım sanat ile geleneksel imlere eşit bir mesafeden yaklaşır ve hayvanlar da
dahil imge teorilerini aynı hizada ele alır. Sanat objeleri sanatçının
bedeninin bir parçası olmayan geleneksel imlerdirler. Fakat im olarak benzer
fonksiyonların kökeninde beden vardır. Bu tanıma göre hem Çardakkuşları hem de
insanlar sanata tepki göstermekte ve onu üretmektedirler, ve sanatın
uygulayıcıları, sanatçı olarak isimlendirilebilir.
Çardakkuşları Estetik Bir Duyuma Sahip
midirler?
Darwin ve
Diamond Çardakkuşları sanatında estetik duyumun altında ilk olarak cinsel
seçimin yattığını ileri sürdüler. Fakat hayvan estetiğine ilişkin birçok
tartışmanın insanbiçimci olduğu ya da deneylerde insan-tarzı standartların
kullanıldığı, ‘güzelliğin’ insanın sinir sitemiyle ilişkisi üzerine
değerlendirildiği ya da hayvanların insan resmiyle test edildiği görülmektedir.
Bu belgeler ilginç olmasına rağmen onların nasıl yorumlanacağı zor bir konudur,
estetiğin cinsel tercih bağlamıyla ortaya konulmasına rağmen, ilk adım
açısından iyi bir tercihtir.
Genel olarak
estetik kavramı ve estetik duyum tanımı en az sanat kavram ve tanımı kadar
tartışmalıdır, hele ki hayvanlara uygulandığında, çok daha tartışmalı.
Filozoflar tarafından genel olarak üzerinde kabul gören görüş, estetiğin
yargıyı gerektirdiğidir. Değerlendiren merci (estetik duyuma sahip biri) farklı
niteliklerde sanat objelerini ya da bireysel özellikleri yargılayabilmeli ve
hatta bir sıraya koyabilmelidir. Fakat yargılamak, değerlendirmek ne demenktir?
Darwinci yaklaşım operasyonal bir tanım önerir: yargılamak, farklı sanat
objeleri ve bireysel özellikler arasında sanatçı ve yargının uygunluğu üzerinde
değişikliklere yol açan aktif bir seçimdir. Bu nedenle estetik, dönüşümlerin
ortak uygunluğuna yol alan yargılama egzersizleridir. Bu tanımlar imalı bir
biçimde örtük bir durumu içerir: yargının aleyhine uygunluğun bir kaybına,
sanatçının lehine uygunluğun bir kazancına neden olacak hileli bir durum olduğu
sürece sanatçı ve yargı yararlıdır.
Yargının
çeşitlemeleri insanlar arasında geniş bir yer tutmaktadır, fakat aynı durum
hayvanlar için de geçerlidir. Örneğin dişi lepistesler bir birey olarak eşleşme
tercihleri konusunda çeşitlilik gösterirler. İnsanlarda yargı çeşitliliği
muhtemelen sanattaki çeşitliliği kışkırtır, bu durum hayvanlarda da aynı
biçimde karşımıza çıkar. Yargıdaki ve sanattaki çeşitlilikler arasındaki
kuramsal ilişkiyi araştırmak konuya bir aydınlık getirebilir. …
Sanatın,
yargının ve estetiğin operasyonel tanımları şunu iddia eder: Büyük Çardakkuşları
sanatçıdırlar ve estetik bir duyuma sahiptirler. Erkekler sanat yaratır, çünkü
yaratmış oldukları çardak dişiler tarafından kendi iradesiyle görülür, sanatçıyla
eşleşmeye kadar davranışlarında değişikliklere yol açar. Erkekler estetik bir
duyuma sahiptirler, çünkü çardak geometrisini geliştirmek ve sürekli olarak
sürdürerek ortaya çıkarmak, dayatılmış perspektifi ve çardağı yaratmak
zorundadırlar. Başlı başına erkek Çardakkuşları ürettikleri sanatın niteliğini
çeşitlendirirler (perspektifi zorunlu kılarak ve geometrik kalıplar arasında
bağ kurarak). Erkeklere göre dişilerde
çok daha güçlü estetik kanıtlar bulunmaktadır. Dişiler sanatı ve en iyi sanatı
ürettiğini ileri süren erkeği yargılar ve her ikisi de yeni nesil üretiminde
faydalıdır. Erkeler kendi çalışmalarını yargılayabilirler, ama dişiler
kesinlikle erkeği yargılar.
Çardakkuşlarında
şöyle bir karışıklık da vardır: Dişiler erkekleri en iyi perspektifi
ürettikleri için seçerler, ama bu, en özel erkeğin en iyi perspektif kalıbı
hazırlayan olmasından çok, erkeğin serilmediği kur objelerinin birçok farklı
örneğinin dişiyi yanılsamalarıyla şok edecek, donduracak denli kolayca görünür
olmasındandır. Bununla beraber çardağın niteliği, kolayca görünürlüğü ve
dikkati üzerine çakıcı özellikleri birbirini dışlamaz ve bütün bu faktörler dişinin
yargısını etkiler. İnsanlar için ise, estetiğin hedefi her zaman bu kadar basit
ve hatta tek şekilli değildir. Şeylere ilişkin tek bir açıklama aramak, tek
tanrıcı geçmişimizin bize mirasıdır.
Dikenli
balık, Çiklitgiller, Chubb, Kum Kayabalığı, yırtıcı kuşlar ve baykuşlar gibi
diğer hayvanlar yapıları inşa ve dekore ederler. Fakat bu yapılar (bir yuva)
yeniden imal nesnesi olmalarının yanında nitelik ve beslenme göstergesi
oldukları için yardımcı, yan bir uğraş niteliği taşırlar. Birçok insan sanat objelerinin
doğrudan bir işleve sahip olmaması gerektiğinde diretir. İşte bu nedenle
örneğin Dikenli balığın renk dolu dekoratif yuvaları bir sanat olamaz. Fakat
burada önerdiğimiz operasyonel tanım sayesinde bu türler, sanat yapmaktadırlar,
yargıda bulunmaktadırlar ve estetik bir duyuma sahiptirler. Buraya kadar, sadece
Büyük Çardakkuşları’nın sergiledikleri sanat izleyicilerinin davranışlarında
değişiklik meydana getirmek dışında doğrudan bir işleve sahip değildir. Bu
fikirler daha çok açıklığa kavuşturulmayı beklemektedir. Sanatın operasyonel,
işlevsel bir tanımının kullanımı, yargılamada ve estetik ölçütler belirlemede,
diğer hayvanlarda benzer olgular üzerine önsavların test edilmesine yardımcı
olabilecektir.
(Çev. Melih
Apa)
.
.
.
.