14 Temmuz 2010

Dostoyevski - Suç ve Ceza

.
.
.




.
.


Suç ve Ceza

Fyodor Dostoyevski


Çev. Hasan Ali Ediz, Engin Yay. 2000 İst.

I. Cilt

262
Hepsinin halinde, en yakınlarının beklenmedik bir felaketi karşısında bile insanlarda her zaman görülen tuhaf bir sevinç duygusu vardı. En samimi acıma, acısını paylaşma duygularına rağmen, ayrıntısız olarak hiç kimse böyle bir duyguya kapılmaktan kendini alamamıştır.

332
Sen, haklı olsaydın, ben gerçekten de alçakça bir davranışta bulunsaydım, benimle bu biçimde konuşman bir gaddarlık değil midir? Hem, ne diye, belki kendinde bulunmayan bir kahramanlığı kalkıp benden istiyorsun? Bu despotluktur, bu zorbalıktır! Eğer ortada bir kötülük sözkonusu ise, bu kötülük olsa olsa, ancak kendimedir. Henüz daha kimseyi öldürmedim. Bana neye öyle bakıyorsun? Niçin bu kadar sarardın? Rodya, ne oluyorsun? Rodya, sevgilim!

389
Sonra, bu düşünceye, başkasının felaketine sevinenlerin o hain sevinciyle saplanarak, onu didik didik etmeye, onunla oynaşmaya, ondan avuntu ummaya başladı: ...

II. Cilt

41
(Piyotr Petroviç) Ama dünyada herşeyden çok sevdiği ve değer verdiği şey emeğiyle, ya da her vasıta ile kazandığı paraları idi. Bu paralar sayesinde o kendinden yüksek olan herkese ve her şeye erişebiliyordu.

62
Raskolnikov, tıpkı başkasının felaketine sevinen bir insan edasıyla gülerek kızın yüzüne baktı ve: ...

73
İnsana her şeyden önce özgürlük ve güç gerekir. Özellikle güç! Bütün titreyen yaratıkların, bütün karınca yuvalarının üzerinde bir egemenlik kurmak gerek. İşte hedef! Bunu hatırla!

177
Dünyada şunun ya da bunun yaşaması, yani Lujin’in yaşayarak kötülük etmesi, yahut Katerina İvanovna’nın ölmesi sizin isteğinize bırakılsa nasıl bir karar verirdiniz?

190
- İyi ama ben sadece bir bit öldürdüm, Sonya. Yararsız, iğrenç, zaralı bir bit!
- Ama bu bit bir insan!


191
Alçak tavanların, daracık odaların insanın ruhunu, yüreğini sıktığını bilir misin?

269
Nihayet kadın kalbini fetheden en güçlü ve güvenilir bir çareye başvurdum. Bu hiçbir zaman, hiç kimseyi aldatmayan, istisnasız, herkesin üzerinde kesin etkisi olan bi çare idi. Bu çarenin övme olduğunu siz de bilirsiniz. Dünyada açık yüreklilikten daha zor hiçbir şey yoktur, ama övmeden de kolay bir şey yoktur. Açık yüreklilikte, yüz de bir de olasa, falsolu bir nota, hemen ahenksizlik doğurur, ardında da rezalet kopar. Övmede ise, son noktaya kadar hepsi de falsolu olsa, yine de hoş görünür ve zevkle dinlenir; gerçi kaba bir zevkle ama, ne de olsa yine zevkle dinlenir. Övme ne kadar kaba olursa olsun, söylenenlerin hiç değilse yarısı, dinleyene, ne olursa olsun gerçek gibi gelir ve bu, toplumun her tabakasında böyledir.

355
Ama o, eskiden de, bir ideal, bir umut, hatta bir hayal uğruna varlığını bin defa fedaya hazır değil mi idi? Sadece varolmak ona her zaman az görünmüş, o daima bundan fazlasını istemişti. Belki de sadece isteklerinin bu gücünden ötürüdür ki, o zamanlar kendisinde, öteki insanlardan daha yüksek birtakım haklar bulunduğuna inanmıştı.

360
(Raskolnikov’un rüyası) Herkes telaş ve heyecan içinde idi. Bütün sıradan zanaatlar bırakılmıştı çünkü herkes, kendi düşüncesini, kendi düzelttiği şeyleri ileri sürüyor ve bir anlaşmaya varmak mümkün olamıyordu.

364
(romanın son satırları) Şu anda, sadece duygu ile yaşıyordu. Mantık yerine hayatın kendisi geçmişti. Bilincinde de, bambaşka şeylerin hazırlanması gerekti.