.
.
.
.
BİTKİ
SOSYOLOJİSİ
(Vejetasyon
Bilimi)
Prof. Dr.
Mahmut Kılınç
Palme
Yay. 2011 Ankara
I
Çevremize
dikkatlice bakacak olursak bitki türlerinin çoğunun aynı alanda
kümelendiklerini, çok azının ise belirli alanlarda tek tek bulunduklarını görürüz.
Bu gözlem bize bitkiler arasında da diğer canlılara benzer bir sosyal yaşamın
bulunduğunu göstermektedir. Bitkilerin bir araya gelmesini sağlayan ve onları
bir arada tutan faktörlerin başında başta çevre faktöleri (toprak, sıcaklık,
ışık, nem ve yağış gibi) olmak üzere [bir de] bitki türleri arasındaki
karşılıklı ilişkiler gelmektedir. Ekolojik istekleri aynı veya birbirine yakın
olan bitki türlerinin meydana getirdikleri topluluklara vejetasyon (bitki
örtüsü), vejetasyonu inceleyen bilime de "Vejetasyon Bilimi" veya
"Bitki Sosyolojisi" denir.
Bitkilerin
meydana getirdikleri topluluklar sadece çevre faktörleri ile bitkiler
arasındaki ilişkiler sonucu oluşmayıp bu toplulukların meydana gelmesinde
bitkiler arasındaki karşılıklı ilişkilerin de önemi büyüktür. … Günümüzde bitki
sosyolojisi, bitki ekolojisinden farklı olarak bitkiler arasındaki sosyal
ilişkiler ve çevreleri ile olan ilişkiler sonucu oluşan vejetasyonu araştıran
ve syntaksonomik olarak sınıflandıran ve isimlendiren bir bilim dalı olarak tarif
edilmektedir.
biyotik
faktör: özellikle insanların doğrudan veya dolaylı etkileri, insanların çeşitli
faaliyetleri
… bir
[bölgenin] bitki örtüsünde sadece ağaçlar değil ot, yosun, mantar, hatta
görünmeyen bitkiler ve bakterilerin bile yaşamsal önemleri vardır.
II
… bitki
toplulukları da karşılıklı olarak kendilerine has toprak çeşitleri yaratırlar.
bitki
sosyolojisi çok yeni bir bilim dalıdır.
bitki
coğrafyacıları.. bitki ekolojisi ayrı bir bilim dalı olunca bitki sosyolojisi
bitki ekolojisi içinde yer almış.. Braun-Blanquet (1884-1980) bitki
sosyolojisinin kurucusudur.
Fitososyoloji
(Phytosociology) Bitki Sosyolojisi
VI
geobotanist
1
… bir çam
ormanı sadece çam ağaçlarından ibaret bir bitki topluluğu olmayıp onlarla
birlikte yetişen birçok bitki türlerinden oluşmaktadır.
Bir
çayırda bulunan bitki türlerine hiçbir zaman ormanda rastlayamayız.
Bir bitki
topluluğuna, belirli bir bitki topluluğudur diyebilmemiz için o topluluğun
sahip olduğu fitososyolojik özelliklerin genel değeri olması, bu değerlerin o
bitki topluluğunun benzeri olan topluluklarda da bulunması yani bize
karşılaştırma olanağı vermesi gerekir. [Bu toplulukları bitki sosyolojisi
muhtelif birimlere ayırır]. Bu topluluklardan birisi de temel topluluk olan
Asosyasyon (bitki birliği)'dur. .. O topluluğu meydana getiren bitki türleri,
benzeri şartlara sahip olan yerlerde sanki birbirleri ile sözleşmişler gibi
[bir yerde] buluşurlar, birlikte yetişirler, birlikte yaşarlar.
2
Bir
bitki birliğinde öyle bitki türleri vardır ki, miktar bakımından diğerlerine
oranla çok ve diğerlerine karşı hakim durumda olabilir. Bunların içinde öyle bitki
türleri vardır ki, bitki birliğine sadıktır ve daima o birlik içinde bulunur. O
birliğin ayırt edici karakter türüdür, birliğe ad verir. Yani birlik o bitki
türü ile anılır. Yine bir bitki birliğinde öyle türler vardır ki miktar
bakımından az olsa bile yetişme tarzına ve şekline göre kümeler halinde birlik içinde
fazla yer işgal eder. Öyle türlere rastlanır ki birlik içinde kendini çok mutlu
hisseder ve sıhhatli yetişir. Öyleleri de vardır ki. o birlik içinde
kendilerini garip hisseder ve çok zayıf gelişir. Öyleleri de vardır ki, sadece
bir birlikte değil bazı özellikleri ile ona yakınlığı olan başka bir bitki
birliğinde de yetişir ve bitki türlerini birbirinden ayırt eder ve o birliğin sınırlarını
tespit eder. Nihayet öyle kozmopolit türlerde vardır ki her yere sokulan her
birliğe girip çıkan bulaşık tipler gibi hiç alakası olmayan bitki birliklerine
de sokulabilirler.
3
sinekoloji
bitki
sosyolojisi (fitososyoloji)
Genel
olarak fitososyoloji bitki dünyasındaki çeşitliliği tam ve eksiksiz olarak
ortaya koymaya çalışır. Bununla da kalmayıp, bu çeşitliliği doğuran nedenleri
ayrıntılı olarak açıklamayı amaçlar. Bu bakımdan başta iklim, toprak ve
jeomorfoloji olmak üzere bir çok bilim dalı ile de doğrudan ilgilidir. Diğer
taraftan ayrı gibi düşünülürse de flora ile de çok yakın bağlan olduğu
açıktır.özellikle fitokoroloji, fitososyolojinin vazgeçilmez bir unsurudur.
Sonuç olarak fitososyolojinin doğanın dilini çözmeye çalışan bir bilim dalı
olduğunu söylemek mümkündür.
4
Doğanın
korunmasına yönelik modern fitososyolojik veriler başlıca iki aşamada
toplanmaktadır. Bunlardan ilki, temel bitki komünitelerinin tanımı, diğeri ise
bu komüniteler arasındaki ilişkilerin belirlenmesidir. İlk aşamada, çalışılan
coğrafi bir bölgedeki her komünite, kendisini oluşturan bitki türlerinin
kantitatif ve kalitatif değerlerini içeren bir liste hazırlamak suretiyle
analiz edilir. Daha sonra karşılaştırılan istasyonlardan elde edilen listeler
istatistiki analize tabi tutulur. Fitososyolojinin bu önemli özelliği aynı
zamanda kaya ve toprak yapısı, mikroklima koşulları, antropojenik etkiler gibi
doğal faktörler ile; asitleşme, çoraklaşma, çölleşme ve değişik populasyonlar
gibi güncel çevre sorunlarının ekosistemler üzerine olan etkilerini açıklamaya
da imkân vermektedir.
…
vejetasyondaki progressif ve regressif gelişimin önceden tahmin edilebilmesi,
yani bitki birliklerinin süksesyonal gelişimlerinin ortaya konması, bitki
birliklerinin sintaksonomik olarak sınıflandırılması ile…
5
…
tarımı doğal çevreden bağımsız olarak düşünmek imkansızdır.
Yeni
tarıma açılacak alanların seçiminde mutlaka fitososyolojik ve fitoekolojik
incelemelere ve araştırmalara ihtiyaç vardır.
Hayvancılıkta
ise en başta mera ıslahı, yıllık biyomas gibi konular…
6
Herhangi
bir bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşama şartları birbirine benzeyen bitkilerin
bir arada toplanma şekline VEJETASYON denir. Başka bir deyişle ekolojik
istekleri birbirinin aynı veya birbirine yakın olan türlerin meydana getirdiği
topluluklara Vejetasyon denir. … Bu nedenle bitki toplulukları, değişik yaşama
şartlarına, floristik, genetik ve coğrafi nedenlere göre daha küçük
topluluklardan yani birliklerden, birlikler de ekolojik gruplardan meydana
gelir.
Florada
bitkiler tür, cins, familya v.s. gibi hiyerarşik bir sınıflandırma ile çeşitli
taksonlarda toplanarak incelenir. Vejetasyonda ise temel birim Asosiyasyon (bitki
birliği) veya buna denk alınan üniteler teşkil eder.
7
Ekolojik
istekleri birbirinin aynı veya birbirine yakın olan bitki türlerinin
oluşturduğu topluluklara vejetasyon (bitki örtüsü) denir. Başka bir deyişle
vejetasyon, herhangi bir coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde yaşama şartları
birbirine benzeyen bitki türlerinin bir arada bulunma şeklidir. … Başlangıçta
bitki ekolojisi içinde yer alan ve daha sonra da ayrı bir bilim dalı olarak
ortaya çıkan bir bilimdir. Bitkiler arasındaki sosyal ilişkileri niceleyen bir
bilimdir.
8
Her
ne kadar bir alanın vejetasyonu ilk bakışta oldukça durgun görülürse de,
aslında klimaksa ulaşmış vejetasyonlar hariç diğerlerinde büyük bir gelişme
dinamizmi mevcuttur.
Doğada
çıplak kayalar, dik yamaçları, suyu çekilmiş göllerin taban kısımları,
delta'lar, sığ su kenarları, rüzgarın yığdığı kum tepeleri, nadasa bırakılan
tarlalar, yeni oluşmuş adalar ve buzulların çekildiği alanlar gibi daha bir çok
bitkisiz çıplak alanlar olabilir. Belli bir süre sonra böyle alanlar
incelendiğinde, buraların zaman içinde bitkilerle kaplandığı görülür. Bu durum
bize bitkilerin doğada çıplak alanları örtmek için büyük bir dinamizm içinde
olduklarını gösterir.
Belli
bir zaman periyodu içerisinde boş bir alanda farklı komünitelerin sırası ile
birbirini izlemesi olayına Süksesyon denir. … Hult (1885) bitkisiz bir alana
ilk defa gelip yerleşen öncü veya pioner bitkiler safhasından başlayıp kararlı
klımaks (climax) safhasına kadar olan bütün safhaları incelemiş ve bu şamaların
her birini bir süksesyon safhası olarak kabul etmiştir.
Clements'e
göre vejetasyon bir canlıya benzer. Doğar, büyür, olgunlaşır ve ölür.
Vejetasyonun bu hayat çemberinin yerleşim, yapım olgunluk ve dejenerasyon
(bozulma) devrelerinden oluştuğu kabul edilir. Vejetasyonun bu gelişim
çemberinde öncü bitkilerin ilk defa çıplak yerleri işgali başlangıç safhasını
ve vejetasyonun uzunca bir süre değişmeden kaldığı son safhasını da klimaks
teşkil eder. Bu iki safha arasında kalan göç, habitata uyma ve rekabet v.b.
safhalarından her biri de 'ser' ismini alır. Her serdeki vejetasyona 'sera!
vejetasyon' ve çevrenin iklimi ile az çok dengede olan stabil vejetasyona da
'klimaks vejetasyon' denir.
9
Bir
yerde primer ve sekonder süksesyon olabilmesi için o yerin bitkiden arınması,
yeni bitkilerin buraya yerleşmesi, ortamın değişmesi, rekabet ve vejetasyonda
devamlılığın olması şarttır.
1- Bitkiden arınma: İster primer isterse sekonder
süksesyon olsun, süksesyonun olabilmesi için ilk şart önce o yerin bitkiden
kısmen veya tamamen arınmış olması gerekir. Bir yerin bitkiden arınması
fizyografik , erozyon, buzul istilası, volkan istilası, su istilası vb. veya
klimatik nedenlerden (kuraklık, rüzgar zararı, yıldırım zararı) veya biyotik
etkenlerden (kesim, ekim, aşırı otlatma, ilaçlanma, hayvan istilası vb.) ileri
gelebilir.
2- Göç ve yerleşme: İkinci şart ise o yerin yeniden
bitkiler tarafından işgal edilmesidir. Çıplak bir yerin yeniden bitkiler
tarafından işgal edilmesi için önce bazı bitkilerin çeşitli şekillerde oraya
göç etmesi gerekir. Göçler, tohumlar, sporlar, soğan, rizom ve stolonlarla,
hatta bazen gövde ve yapraklarla dahi olabilir. İlk göç eden bitkiler 'öncü
bitkiler' adını alır.
Göçlerle
gelen bitkilerin bir kısmı yerleşir, bir kısmı ise rekabette başarılı olmadığı
için yok olur. Yerleşen bitkiler ise çoğalarak populasyonları oluşturur.
3- Ortamın değişmesi: Yerleşen bitkiler ve hayvanların
etkisi ile toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklen değişir. Bitkilerin kökleri
toprağı gevşeterek daha iyi havalanmasını sağlar. Organik madde miktarı,
faydalanılan besin maddelerinin miktarı artar, mikroorganizma faaliyeti
çoğalır. Bitki çevresindeki sıcaklık, nem ve ışıklanma şartlan değişir.
4-Rekabet:Bu değişiklikler sonucunda orada mevcut
bitkiler arasında her bakımdan bir rekabet başlar. Rekabeti kazanan bitkiler
yerleşir, kaybedenler ise aradan çıkarak böylece yeni bir bitki birliği oluşur.
5-Vejetasyonda Devamlılık: Primer ve sekonder
süksesyon esnasında vejetasyon belirli bir çok safhalar geçirdikten sonra
kısmen de olsa bir devamlılık safhasına erişir. Bu safhada vejetasyon, bölgesel
iklim ile az çok dengededir. Floristik kompozisyon, strüktür, fizyonomi, hayat
formları ve toprak şartları bakımından belirli oranda bir devamlılık gösterir.
Vejetasyonun bu kararlı safhası 'klimaks vejetasyon' olarak isimlendirilir. Whittaker
(1953)'e. göre klimaks vejetasyon çevre gradientine uymuş bir populasyon
modelidir. Bu yüzden her bakımdan gerçek bir devamlılık (süreklilik)
beklenemez. Çevre gradientleri (çevre faktörleri) değiştikçe onlara paralel
olarak klimaks ve vejetasyon da değişir. Çevre gradientleri ise hiçbir yerde
diğerinin aynı değildir. … Yani klimaks vejetasyon devamlı değildir, her zaman
değişebilir.
10
Klimaks
Çeşitleri
1- Klimatik Klimaks: İnsan tahribatı, parazit
istilası, volkan hareketleri gibi önemli bir dış etkiye maruz kalmadan normal
iklim şartlan içinde oluşmuş bir klimaks vejetasyon tipidir.Halbuki son
yıllarda dünyamızda insan ayağı değmeyen pek az yer kalmış, dolaylı ve dolaysız
insan müdahalesi olmayan pek az doğal vejetasyon bulunmaktadır.
2- Edafik Klimaks: Toprak şartlarına bağlı olarak
meydana gelen bir klimaks çeşididir. Tatlı ve tuzlu bataklıklar, kumul
vejetasyonu, serpantin vejetasyonu gibi toprağın bazı çok özel durumuna bağlı
kalan vejetasyon tipidir.
3- Topoğrafik Klimaks: Topoğrafik şartlara bağlı
olarak meydana gelen bir klimaks çeşididir. Topoğrafik klimaks, topoğrafik
nedenlerden dolayı o bölgenin genel iklimi içinde meydana gelen küçük
iklimlerin desteği ile ayakta durur. Örneğin tropikal bir iklimde dağın tepesi
devamlı rüzgâra maruz kalırsa evaporasyon ve transpirasyon çok fazlalaşır.
Tropikal bir bölge olmasına rağmen bu şartlarda ancak kseromorf bir vejetasyon
tipi teşekkül edebilir.
4- Yangın Klimaksı: Yangına karşı dayanıklı olan
bitkilerin meydana getirdiği bir klimaks çeşididir. Yangın klimaksının oluşumu
ve çeşidi yangının şiddetine ve tekerrürüne göre değişebilir.
5- Zootik Klimaks:Otlatmaya karşı dayanıklı olan
bitkilerin meydana getirdiği klimaks çeşididir. Evcil ve yabani hayvanların,
kuşların çoğu bitkilerle beslenir. Hayvanların aşırı çoğalması bitkilerin aşırı
yenmesine, vejetatif ve generatif organlarının aşırı tahribine ve yok olmasına
sebep olur. Böyle hallerde aşırı otlatmaya hassas bitkiler ortadan kalkar veya
tür yoğunluğu bakımından çok fakirlesin Diğerleri ise otlakta zenginleşerek
normal klimakstan farklı belirli kompozisyon ve yapıda bir vejetasyon tipi
meydana gelir.
6- Zararlı Gazlar Klimaksı: Ev ve fabrika bacalarından
çıkan zararlı gazların devamlı etkisi ile bir önceki vejetasyonun yok olarak
zararlı gazlara dayanıklı yeni bir vejetasyon oluşturur ki buna zararlı gazlar
klimaksı denir. Başka bir deyişle zararlı gazlara karşı dayanıklı bitkilerin
meydana getirdiği bir klimaks çeşididir.
13
Bitki
sosyolojisinde birlik kavramı geniş anlamlı bir terimdir. Çünkü en basit bir
Sinusia (vejetasyon katı) bir birlik olabileceği gibi çok karmaşık olan
fitosönez (ekosistem) de geniş anlamda bir birlik anlamı taşır. Bunun için
birçok araştırıcılar bitki birliğini değişik şekilde anlarlar ve ona göre
tanımını yaparlar (Whittaker, 1962; 1978).
Örneğin:
Alechin (1926) bitki birliğini, ekolojik ve fenolojik bakımdan farklı
elementlerden teşekkül eden ve belirli strüktürü bulunan bir topluluk olarak
kabul eder. Wangerin (1925)’e göre bitki birliği, ekolojisiyle uyum halinde
olan bir bitki topluluğudur. Braun-Blanquet'e göre bitki birliğinde rekabet
esastır. Rekabetsiz bitki topluluğunda organizasyon olamaz ve bu topluluk
floristik kompozisyon, strüktür ihtiva etmez. Clemcnts de aynı görüş üzerinde
ısrar eder. Tansley ve Gleason (1936), bitki birliğini, bir alan işgal eden
sınırlı ve coğrafik bir bütün olarak kabul ederler ve hem çevrede uniformite
(benzerlik) hem de bitkiler arasındaki karşılıklı ilişkilerde uniformite
ararlar. Cain ve Castro (1959), bir alanı işgal eden, karakteristik bir
kompozisyonu ve strüktürü olan sosyolojik bir birim olarak, Oosting (1959) ise
kendi aralarındaki karşılıklı ilişkilere ve kendileri ile çevreleri arasındaki
ilişkilere dayanarak bir arada yaşayabilen canlı organizmalar diye tarif
etmiştir.
Birbirine
benzer örnek parseller (Quadrat, Releve ve Stand’lar) birleşerek bitki
birliğini (Asosiasyon’u) oluştururlar. Örnek
Parsel; çeşitli bitki katlarını ihtiva eden, çevre, floristik kompozisyon
ve strüktür bakımından en yüksek benzerlik (uniformite) gösteren bir bitki
kümesidir.
Habitata
benzerlik, aynı cins toprağı veya anakayayı içermesinden ziyade bitkilerin büyüyüp
gelişmesini sağlayan benzer şartların oluşması demektir. Örneğin, humuslu ve
karbonatlı topraklarla, demirli podsal topraklar üzerinde bazen aynı vejetasyon
tipi bulunabilir. Burada topraklar ayrı fakat bitkilerin yetişme şartları
(habitatı) aynıdır. Yine serpantin ve kalker anakayadan oluşan topraklarda aynı
vejetasyon tipleri bulunabilir.
14
Bitki
birlikleri belirli bir alam işgal eder ve bu alanın genişliği birliğin
tabiatına göre değişir. Bu alan kayalar üzerinde gelişen liken birliklerinde
çok küçük, buna karşılık oldukça homojen bir floristik kompozisyonu ve habitatı
olan bir ormanda olduğu gibi çok büyük de olabilir. Bununla beraber bir ormanın
her bakımdan homojen olması da beklenemez. Doğal olarak meydana gelmiş bir
orman dikkatlice dolaşılarak incelenecek olursa, her tarafının aynı ölçüde
homojen olmadığı, ve farklı bölgelerin bulunduğu görülür. Homojenlik
(benzerlik) gösteren yerler, bitki ve hayvan türleri bakımından, toprak şartlan
bakımından, makro ve mikro iklim şartlan bakımından da belirli bir derecede
birbirlerine benzerler. Benzerlik gösteren bu yerler bir araya gelerek çeşitli
vejetasyon tiplerini teşkil ederler. Ormancılıkta buna Mahalli Orman Tipi (Site
type) adı verilir. Karşılıklı ilişkileri birbirine benzer yada yakın olan
köşeler habitat bakımından site ismi
altında toplanır ve her site bitki örtüsü ile beraber Site type ismini alır.
Ormanda
Site type'ler: Orman ağaçları, diğer bitkiler ve çevre faktörleri ve bunların
her birisinin birbirlerine olan etkisi sonucu oluşan bir ekosistemdir.
Bitkiler Arasındaki Karşılıklı ilişkiler
Bitki
birliklerini oluşturan farklı türler arasında ve bu türlerin bireyleri arasında
bazı karşılıklı ilişkiler vardır. Bu ilişkileri iki grupta toplamak mümkündür.
1- Temassız (Disjanktif) İlişkiler: Farklı türlerin
bireylerinin birbirinden ayrı oldukları esnadaki ilişkiler.
2- Temaslı (Konjaktif) İlişkiler: Bireylerin
birbirleriyle temas halinde olduğu esnadaki ilişkiler.
15
Temassız (Disjanktif) İlişkiler:
… subtropik bölgedeki bitki birliklerinde
yıllık bitkilerden başlanmak üzere sırasıyla Bulblu geofitler, Hemikriptofitler,
ve Kamefit'lerin kısa zaman
aralıkları ile çıkması ve çiçeklenmesi türlerin arasındaki şiddetli rekabeti
azaltarak gerçek niş (Niche)’lerini işgal etme çabalarından ileri gelmektedir.
Bitkiler arasındaki rekabet
sadece besin kaynakları için olmaz. Türler büyüme hızı, ekim, kesim, otlatma ve
gölgeye dayanıklılık gibi çeşitli faktörler bakımından da rekabet
halindedirler.
Bitki türleri beraber yaşama
kapasiteleri bakımından da birbirleri ile ilişkileri vardır (Sadakat = Bağlılık
ilişkileri).
16
… Toros Dağları’nın Orta
Anadolu’ya bakan yamaçlarında bulunan meşe ve ardıç karışımı ormanlarda kesim
yapılırsa, orman saf meşe ormanı veya meşe korusu haline gelir. Çünkü meşe,
kesime ve budanmaya karşı ardıçtan daha dayanıklıdır. Bu nedenlerden ötürü step
ve yarı step olan Anadolu’nun birçok yerinde çam ormanları yerlerini meşe
ormanlarına bırakmışlardır.
Temaslı (Konjaktif) İlişkiler:
Temaslı
ilişkilerde iki farklı bitki türünün bireyleri, birbirleri ile olan
ilişkilerini değişik yollardan sürdürürler.
Eğer
türlerden biri diğerinin varlığı ile etkilenmiyorsa o zaman aralarında hiçbir
ilişki yok demektir ki bu durum NÖTRALİZM olarak tanımlanır. Eğer türlerden
biri besin ve yer arama yada diğer bazı ihtiyaçlar bakımından diğer tür
tarafından olumsuz yönde etkileniyorsa buna REKABET denir, eğer türlerden biri
diğerinin varlığından yaralanıyor fakat onun yokluğunda da kendi normal
yaşamını sürdürebiliyorsa buna PROTOKOOPERASYON denir. Eğer her iki tür de
beraber yaşamadan yararlanıyorsa ve doğadaki normal yaşamlarını ayrı ayrı
sürdüremiyorsa bu ilişkiye MUTUALİZM, eğer iki türden birisi beraber yaşamaktan
yararlanır diğeri hiç etkilenmez ise bu tip ilişkilere de AMENSALİZM denir.
Eğer iki türden birisi beraber yaşamaktan yararlanır, diğeri bundan hiç
etkilenmez ise buna da KOMMENSALİZM denir. Eğer bir tür diğer bir türü olumsuz
yönde etkilerse ve ikinci tür olmadan yaşamım sürdüremezse bu ilişkiye de
PARAZİTİZM yada PREDASYON denir.
17
Likenlerde,
alglerle mantarlar karşılıklı yardımlaşma sayesinde kötü şartlarda da
yaşayabilen, rekabet gücü fazla olan yeni bir birlik meydana getirmişlerdir.
Diğer
taraftan Epifitlerde ve sarılıcı bitkilerde (Lianlarda) tek taraflı bir
yardımlaşma (Kommensalizm)mevcuttur ve çoğu kez konakçı ağaçlar bir
işbirliğinden faydalanmaksızın salepler, yosunlar, mantarlar, likenler ve ökse
otu (Viscum album) gibi birçok bitkilere konukçuluk yaparlar.
Bitki
sosyolojisi açısından bitkiler arasında görülen bu ilişkilerden temassız
ilişkiler sosyolojik bakımdan önemlidir. Temaslı ilişkilerin sosyolojik bir
önemi yoktur.
Bitkilerin Fiziksel Çevre İle Olan
İlişkileri
Bitkilerin
çevreleri ile olan ilişkileri çok karışık bir faktörler birliğidir. Bu konular
bitki ekolojisinin konusudur. … dört büyük grupta incelenebilir:
1-
İklim Faktörleri: Işık, sıcaklık,
yağış, nem, gazlar ve havanın buharlaşma kapasitesinden ibarettir.
2-
Toprak Faktörleri: Toprak derinliği,
toprak tekstürü, toprak strüktürü, toprak suyu, toprak gazlan, toprak PH sı,
toprakta bulunan makro ve mikro elementlerle toprak tuzluluğu, toprak
kolloidleri ve organik madde gibi konular içine alır.
3-
Topoğrafik Faktörler: Yükseklik, yön
ve eğim gibi faktörler topoğrafik faktörler olarak isimlendirilir. Topoğrafik
faktörler bitki türlerinin ve bitki topluluklarının gelişmesi ve yayılışı
üzerinde dolaylı bir etki yapmaktadır.
4-
Biyotik Faktörler: Bir ekosistemdeki
canlıların hepsine birden biyotik faktörler denir. Canlıların her biri diğer canlılarla
ve içinde bulunduğu fiziksel çevre ile çok yönlü ilişkilere sahiptir. En basit
bir canlı bile gerçek anlamda diğer canlıların etkisi olmadan tamamen bağımsız
bir şekilde yaşayamaz. İnsan, hayvan, bitki, mikroorganizmalar bir arada
yaşarlar ve çok farklı şekillerde birbirlerini etkilerler.
18
İnsan
kendine yararlı bitki ve hayvanları yetiştirerek, zararlıları yok ederek
yeryüzüne çıktığından beri doğal dengeyi sürekli olarak bozmaktadır. Zira insan
kültürel evrim ve buna bağlı olarak teknik gelişme ile birçok çevre
faktörlerinin etkisinden kurtulmuş ve çevresini etkilemiştir.
Orta
Avrupa’da ve Anadolu’da ormanların milattan önceki tarihlerde bile orman
yangınları ile tahrip edildiği bilinmektedir.
19
kurakçıl
bitkiler (kserofitler)
Dışarıdan
çevreye yeni giren türlerin o çevrede tutunabilmesi yeni oluşan melezlerin ve
mutantların başarı gösterebilmesi için o çevrenin ekolojik dengesinin bozuk
olması gerekir. Çünkü her bitkinin o habitat içinde ekolojik bir Niş'i vardır.
O habitat içinde yangın, aşırı otlatma, biçme v.b. gibi ekolojik dengeyi
bozacak herhangi bir faktörün müdahalesi olmadığı sürece bitkiler kendi
niş'lerini işgal ederler.
20
Bitki
türlerinin ekolojik başarısı, beraber bulunduğu diğer türlerin rekabet durumuna
göre azalıp çoğalabilir.
koloniler
Genel
olarak stolon, rizom ve diğer vejetatif organları ile üremeyi tercih eden ve tohumları
uzaklara gidemeyen bitkiler daha çok bir arada toplanırlar.
21
Traxacum ve Tragopogon
gibi bitkilerin tohumları rüzgar ile uzak mesafelere kadar taşınıp geniş
alanlara yayılırlar, onun için böyle tohumları fazla hareketli olan bitkilerin
bireylerinde gruplaşma ekseriye zayıf olur.
gelişim
(succession)
Gruplaşan
bitkiler kendilerine yetecek kadar bir alanı işgal edip aralarında karşılıklı
bazı bağıntılar meydana geldiği zaman bir bitki birliği teşekkül etmiş olur.
Bitkilerin Gruplaşmasını Sağlayan
Faktörler
Bitki
birliği rasgele toplanmış bir bitki kümesi değildir. Bitkilerin birlik
oluşturmasına etki eden faktörler:
1- Toprak faktörleri
2- Türlerin ekolojik hoşgörürlüğü
3- Türlerin beraber yaşayabilme
kapasitesi
4- Türlerin saldırganlık derecesi
5- Türlerin rekabet gücü
6- Bitkilerde fazla tohum ve spor
teşkili; vejetatif organları ile üreme kapasitesi
7- Tohumların çimlenme güçleri
8- Bitki göçleri
9- Yükseklik, yön, eğim gibi
ekolojik faktörler
…
bitkilerin sınırlı şartlarda büyüme ve belirli çevre şartları içinde yayılma
yeteneğine Ekolojik Hoşgörürlük veya Ekolojik Amplitud (Ekolojik Tolerans)
denir.
22
Türlerin
rekabet güçleri ile ekolojik hoşgörürlükleri arasında ters bir ilişki vardır.
Ekolojik hoşgörürlükleri geniş olan türlerin rekabet güçleri zayıftır. Bu
nedenle bitkiler daha zor gruplaşır. Ekolojik hoşgörürlüğü dar olan türler ise
daha kolay gruplaşırlar.
Göç
daha ziyade tohumların çeşitli faktörlerle bir yerden başka bir yere taşınması
şeklinde olmaktadır.
23
Tür
çeşitliliği veya floristik kompozisyon: Belirli bir kommunitede veya bitki
birliğinde bulunan bitki türlerinin listesidir.
Hakim
olma (Dominant)
Birliğin
yapısını belirlemede birlik içinde bulunan her türün eşit oranda önemli
olmadığını gözlemleyebiliriz. Birlikte yüzlerce tür bulunabilir. Bunların çok
azı büyüklükleri, sayıları veya çeşitli aktiviteleri nedeniyle birliği kontrol
eden başlıca etkendir. Dominant türler birliği oluşturan türlerin yetişmek
zorunda kaldığı her türlü koşulda ayakta kalan ve yüksek derecede ekolojik
başarı gösteren türlerdir. Başka bir deyişle dominant türler birlik içerisinde
çevre faktörleri ile bitkiler arasındaki ilişkiyi en iyi şekilde temsil eden
türlerdir. Bu nedenle bitki birliği oluşturulurken bu türler öncelikle dikkate
alınmalıdır.
25
Zaman içinde değişme veya gelişme
Bitki
birlikleri süksesyonla zaman içinde devamlı olarak değişirler. Belli bir zaman
periyodu içerisinde belli bir yerde farklı bitki komunitelerinin birbirlerini
izlemesi olayına süksesyon denir.
Zaman
içerisinde vejetasyonda iki tip değişme olur.
a-
Progresif (İleriye doğru) değişme:
Bu tip değişmede vejetasyon devamlı olarak basit yapılı durumdan (primer
durumdan) daha gelişmiş duruma (klimaksa) ulaşır. Yukarıda sözü edilen çıplak
alanlar bu tip değişme ile zaman içinde bitkilerle kaplanır ve vejetasyon
klimaksa ulaşır.
b-
Regresif (geriye doğru) değişme: Bu
tip değişmede klimaks durumundaki bir vejetasyon biyotik faktörlerin etkisi ve
zaman içinde çevre faktörlerinde meydana gelen değişmelerin etkisi ile klimaks
durumdan subklimaks duruma gelebilir. Örneğin bölgenin iklimi ile dengede olan
bir orman vejetasyonu bu tip değişme ile çalı veya step vejetasyonuna
dönüşebilir.
26
Bitki birlikleri uzayda veya
bir çevre gradienti boyunca da değişebilir. Biz bir çevre gradienti boyunca
meydana gelen değişiklikleri de çalışabiliriz. Örneğin bir nem gradienti veya bir
yükseklik ve sıcaklık gradienti boyunca vejetasyonda meydana gelen
değişiklikler gibi.
27
prodüktivite (verimlilik) ve biyomas
(biyolojik kütle)
bir organizma veya komünite
Heterotrofik organizmalar
Ormanların bitkisel biyoması
(fitoması)
29
Öncelikle belirtelim ki,
bitki komuniteleri bir organizma değildir. Onlar bir bütün olarak ele
alınmalıdır. Çünkü bitki komuniteleri bitki türlerinin birleşmesi sonucu
oluşmaktadır. Komuniteyi oluşturan tek bir tür değil, tüm türler bir lokal
çevre üzerinde bir arada yaşarlar ve oraya bağlıdırlar. Örneğin ağaçlar ve
çalılar, derin köklü ve yüzeysel köklü otsu bitkiler, ilkbahar geofitleri ve
diğer çok yıllık bitkilerin hepsi birden bitki komunitesini oluştururlar. Bu
bitkilerin hemen hemen hepsinin ekolojik istekleri birbiri ile aynıdır. Aynı
zamanda bu bitkiler arasında sosyal bir bağlılık da söz konusudur. Bu bitkiler
ekolojik grupları oluştururlar.
Ekolojik grup Ellenberg
(1939) tarafından şu şekilde tanımlanmaktadır. "Özel bir çevre gradientine bağlı olarak birbirine benzer yayılışa sahip
olan ve benzer habitat şartlarında yaşayan, birbirine benzerlik gösteren hayat
formlarının oluşturduğu türler topluluğudur".
Bu bitki birliğinde esas
itibariyle karakteristik türler, iştirakçi türlerden farklı tutulur.
30
… bazı bitkileri gruplaşmaya
götüren ekoloji, coğrafya veya başka eğilimler…
Bitki sosyologlarının,
karakteristik tür kavramı indikatör tür fikrinin doğmasına neden olmuştur.
Belli başlı karakteristik
türlerin belirtilmesi için çevrenin önceden araştırılması gereklidir.
Dolayısıyle bunlar birliğin karakteristiklerinden evvel istasyonun
karakteristikleridirler.
endükatör
Görülüyor ki burada
sosyolojik uygunluk artık kaybolmuştur. Birlik, ekolojik grupların özel olarak
bir araya gelmesidir ve bunun lokal bir değeri vardır.
31
İlkbahar geofitleri
genellikle derin köklüdürler ve derin, gevşek, suludan nemliye kadar iyi
havalanmış ve besin elementlerince zengin toprakları tercih ederler.
… alüvyal maddelerce
zenginleşmiş derin ve milli topraklar…
33
Çok basit bir birlik dahi en
az bir vejetasyon katından oluşur. Ormanlarda olduğu gibi vejetasyon
organizasyon ve stabilite bakımından mükemmelleştikçe dikey kat sayısı artar.
Kuzey yarım küresi ormanları çoğunlukla şu katları ihtiva eder: ağaç katı, çalı
katı, ot katı, yosun katı, kök katı…
34
Ayrıca toprak altında da
tabakalaşma mevcuttur.
36
Yumak ve demet teşkil eden
bitkilerde birey veya dal sayımı çok güç olduğundan yoğunluk, dip genişliği ile
de ifade edilir.
39
Aynı türden bitkilerin demet,
yumak, koloni, vs. şeklinde bir arada bulunma ve beraber yaşama özelliğine “sosyabilite”
denir. Sosyabilite bitkilerin saldırganlık derecesini ölçmek için de
kullanılabilir.
40
Braun-Blanquet, bitkileri beş
sosyal gruba ayırır (Şekil 3.5) ve 1-5 arasındaki rakamlarla gösterir.
Sosyabilite l-
Habitatlarında çoğunlukla tek birey halinde olanlar
2- Grup veya demet halinde bulunanlar
3- Yumak, yastık şekillerinde büyüyenler
4- Geniş yastıklar, küçük koloniler halinde olanlar
5- Çok kalabalık ve geniş koloniler teşkil edenler -
(Hemen hemen saf stand halinde)
Bu arada hiçbir sosyal gruba
girmeyen ve her bitki birliğinde rekabete girişerek farklı sosyabilite gösteren
bitkiler de vardır. Bunlara antisosyal
bitkiler denir.
Vitalite, bitki türlerinin
gelişme durumunu ve derecesini başka bir deyişle bitkinin sağlık durumunu
belirtir.
Braun-Blanquet bitkileri
vitalite bakımından 4 gruba ayrır.
1-
Hayat devresini düzgün bir şekilde tamamlayanlar
2-
Tohumları sağlıklı olarak çimlenen fakat hayat devrelerini eksik tamamlayanlar
3-
Tohumlan zayıf olan ve hiçbir zaman hayat devrelerini tamamlayamayanlar
4-
Tohumları nadir olarak çimlenebilen ve üreme yapamayanlar.
41
Peryodisite
(Fenolojik Özellikler)
Vejetasyon süresi içinde
muhtelif türlerin gelişmeleri birbirinden farklıdır. Bazıları ilkbaharda,
bazıları yazın ve bazıları da sonbaharda çiçek açarlar. İşte peryodisite,
vejetasyonu meydana getiren bitki türlerinin farklı mevsimlerde erişebildiği
yıllık vejetatif ve generatif gelişim basamağı olarak tarif edilebilir. Başka
bir deyişle bitkilerin yıl içerisindeki fenolojik özellikleridir.
Bir orman vejetasyonunun
zemin florasında bulunan bitkilerin fenolojik gelişim durumları şöyle
özetlenebilir.
42
- Henüz sürmekte olanlar
- Fide halini almış olanlar
- Rozet halinde olanlar
- Çiçek açmış olanlar
- Çiçek açmamış olanlar
- Tohum halinde olanlar
- Solmuş olanlar
- Ölmüş olanlar
- Yalnız tohum taşıyanlar
44
Sadakat bitki sosyolojisinde
diğer kavramlardan (özelliklerden) daha önemlidir ve bitkiler bunlara göre
oluşturulur.
Herhangi bir birlikte ısrarla
bulunan türler o birliğin sadık türleridir.
76
Vejetasyonda Gradiyent Analizi
Gradient analizleri
vejetasyon çalışmalarında vejetasyonun araştırılması için önerilen bir
araştırma yaklaşımıdır. Başka bir deyişle vejetasyondaki devamlılığı ve
gradiyent ilişkilerini araştırma yöntemine gradiyent analizi denir. Çevre
faktörleri, tür populasyonlan ve bitki birliklerinin (Bitki komunitelerinin)
çeşitli karakterleri gibi faktörler gradiyent terimi ile ifade edilmektedir.
İlk vejetasyon çalışmalarında
vejetasyon komunite tipleri olarak sınıflandırılmıştır. Komünite belirli bir
alanda veya habitatta yaşayan türlerin populasyonunun toplamına denir. Bitki
ekolojisinde komunite, belli bir alanda ya da habitatta yaşayan bitki
populasyonlarının topluluğunu ifade etmek için kullanılır. Bitki sosyolojisinde
ise temel sınıflandırma birimi olarak komuniteden ziyade "asosyasyon"
(bitki birliği) terimi kullanılmaktadır. Asosyasyon, floristik kompozisyonu ile
tanımlanan bir bitki topluluğudur.
Vejetasyon araştırmalarında
vejetasyon bitki birlikleri halinde sınıflandırılır ve isimlendirilir.
Vejetasyonun bu şekilde sınıflandırılması "Birlik - Birim Teorisi"
(Association-Unit Theory) veya daha geniş anlamı ile "Komunite - Birim
teorisi" (Commuııity-Unit Tlıeory) esas alınarak vejetasyon
sınıflandırılır (Whittaker, 1967). Bu teori vejetasyonun kopuk olduğunu ve
bitki birlikleri halinde sınıflandırılabileceğini savunmaktadır.
Amerika'da bazı araştırıcılar
tarafından bu teori benimsenmemiştir. Örneğin Gleason (1926) birlik birim
teorisini kabul etmemektedir. Gleason "Bitki birliğinin bireysellik
kavramı" (The individualistic consept of the plant association) adlı
makalesinde bu konu ile ilgili olarak iki temel prensibi ortaya atmıştır.
1-Bitki Türlerinin Bağımsızlığı
(Kişiliği) Prensibi
Bu prensibe göre her türün
bir kişiliği vardır, her tür birbirinden bağımsız olarak hareket eder. Hiçbir
türün yayılış alanı aynı olmayıp çevre gradienti modellerine paralel bir
yayılış gösterir.
2-Vejetasyonun Devamlılığı
Prensibi
Bu prensibe göre vejetasyon
devamlıdır. Bitki birlikleri halinde sınırlandırılamaz. Çevre faktörleri
değiştikçe türler de değişir. Hiçbir türün yayılış alanı diğerine uymaz. Çünkü
türlerin bir kişiliği vardır.
77
Bu iki hipotez vejetasyonun
bitki birlikleri halinde sınıflandırılamayacağım ifade eder. Gleason'un bu
fikirleri bazı araştırıcılar tarafından reddedilmiş, bazı araştırıcılar
tarafından ise desteklenmiştir (Whittaker, 1967). 1926-1947 yılları arasında bu
fikirlerle ilgili olarak hiçbir araştırma yapılmamış ve bir süre unutulmuştur.
Ancak 1947 yılından sonra Tennessee'nin Great Smoky Dağlarında Whittaker (1956)
tarafından yapılan bir araştırmada "komunite-birim teorisi" ve
"bireysellik görüşü" (individualistic concept) detaylı olarak
incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Gleason'un fikirlerim desteklemiştir. Bu
çalışmada vejetasyonun ayrı birimlerin bir mozayiği olmaktan çok devamlı
populasyonların bir karışımı olduğu gösterilmiştir. Bu sonuçlar bir tez halinde
sunulmuş (Whittaker, 1956) ve "komunite-birim teorisi" ile ilgili
deliller ve teorinin mantığı bu makalede eleştirilmiştir. Aynı yıllarda Curtis
ve ark.(l950, 1951) tarafından Wisconsin'in Konifer ormanlarında benzer
araştırmalar yapılmış ve elde edilen sonuçlar "Türlerin kişiliği" ve
"Vejetasyonun devamlılığı" ile ilgili olarak Whittaker'in elde ettiği
sonuçlarla paralellik göstermiştir. Aynı yıllarda Ellenberg tarafından
Almanya'da yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar alınmıştır (Whittaker
1967).
Genel olarak ‘komunite-birim
teorisi’ni yani vejetasyonun kopukluğunu savunanlar çoğunlukta olmasına
karşılık…
78
Vejetasyonda Devamlılık (Continiuty)
Vejetasyonda devamlılık
fikrini savunanların başında Rusya'da Ramensky, Amerika'da Gleason ve Fransa'da
Lenoble gelmektedir (Whittaker 1962). Bu araştırıcılara göre vejetasyon
devamlıdır. Vejetasyonu oluşturan bitki türlerinin bir kişiliği vardır. Her
bitki türü diğer türlere ve çevresine bağlı olmadan bağımsız olarak hareket
etmekte ve pek az bitki türünün dağılış alanları birbirine uymaktadır. Bitki
türleri aynı yayılış alanına sahip değillerdir. Çevre faktörleri değiştikçe
türlerin de değiştiği görülür. Vejetasyon kopuk değil devamlıdır. Bu nedenle
vejetasyon bitki birlikleri halinde sınıflandırılamaz. Bitki birliği (Asosyasyon)
soyut bir birimdir. Bu görüşe Bireysel Görüş (İndividualistic Concept) veya Devamlılık
Görüşü (Continium Concept) denir.
80
Gradient analizi görüşüne ilk
itiraz, doğada ayrı Asosyasyonlar (birlikler) olduğu hipotezine de inanmak
gerekir. Buna göre örnek parseller denge haline gelmiş vejetasyonlardan
alınmalı ve buna göre çalışılmalıdır. Curtis ve ark. yalnızca 26 yıl önce
tamamen tahrip edilmiş veya seyreltilerek kesilmiş ağaçların bulunduğu bozuk
orman vejetasyonundan alınan örnek parsellerle çalışmışlardır. Tahrip edilmiş
alanlarda bitki birliklerini tespit etmek oldukça güçtür. Conford ve Buell
(1969), Wisconsin ormanları eğer bozulmamış olsaydı vejetasyonun devamlı
olmadığı görülecek ve bu bölgenin bir süre sonra klimaksa doğru gelişebileceğini
öne sürerler.
81
(Curtis ve
arkadaşları neden tamamen tahrip edilmiş veya seyreltilerek kesilmiş bozuk
orman vejetasyonundan parsellerle çalıştılar?)
Gradiyent analizinde,
türlerin eşit olduğu kabul edilir ve analiz için yalnızca türlerin adı ve nispi
bollukları kullanılır. Daubenmire (1966) bunun bizi hatalı sonuçlara
götüreceğini öne sürer. Çünkü türlerin bazıları diğerlerine karşı baskındır ve
bu yüzden hepsi eşit değerde değildir. Komunite (birlik) sınırları yalnızca bir
veya iki tür tarafından belirlenir ve Daubenmire'a göre aynı coğrafi konumdaki
her türün sınırını belirlemeye gerek yoktur.
frekans Herhangi bir örnek parselde bulunan türlerin
tekerrürü.
bazal alan Toprak yüzeyinden 1.4 metrelik (4.5 ft) bir noktada bir
ağacın enine kesiti.
85
… ekolojik bir devamlılık
değil, floristik bir devamlılık…
Bireysel görüşü savunanlar,
geniş alanlarda yayılış gösteren vejetasyonların araştırılmasına karşıdırlar.
Çünkü çok geniş bir alanda bitki birliklerini belirlemek için yalnızca homojen
birkaç örnek parsel seçemeyiz. Bu durum sübjektiftir. Eğer bilimsel bir
araştırma yapmak istiyorsak sübjektifliği ortadan kaldırmak için nitesel ve
nicel teknikler geliştirmeliyiz. Bitki birliklerinin sınırlan bir yada iki
türle belirlenmemelidir. Biz doğal bir bitki birliğinin sınırlarını belirlemek
için, birliğin floristik kompozisyonunda yer alan her türü kullanmak zorundayız.
hipotetik geçiş
Devamlılık görüşü coğrafi
değil, çevresel alana dayanır.
87
Son yıllarda vejetasyon ile
çevre faktörleri arasındaki ilişkileri nicesel (kantitatif) analizlerle
araştıran ekologlar vejetasyonun devamlı olduğunu ve türlerin kişiliğini
savunmaktadırlar. Vejetasyonu türler arasındaki sosyal ilişkilere göre değil
nümerik ilişkilere göre sınıflandırmanın daha isabetli olacağını
savunmaktadırlar.
Clements (1936)'e göre bitki
birliği bir organizmaya benzer. Shimid bu teoriyi reddeder. Dice (1956) ise
asosyasyonun doğada mevcut olmadığını sadece insanların kafasında tasarladığı
ve vejetasyonu sınıflandırmak için uydurulduğunu savunur.
çevre gradientleri… sıcaklık
ve yağış gradientleri…
Bir Çevresel Gradiyent
Boyunca Türlerin Yayılışı
Öncelikle bir dağ yamacında
uzun ve kesintisiz olan tek bir çevresel gradiyent düşünelim. Yamaç çok sayıda
bitki, hayvan ve saprofit türü içeren komüniteler tarafından işgal edilmiştir.
Bu türlerin diğer türler ile ilişkili olarak geliştiğini, bunların diğer
populasyonları etkilediğini, bazılarının rekabet ettiğini ve rekabetin niş
farklılığınca azaltıldığı farklı yollarla da bunların geliştiğini görürüz. İlk
ekologlar türlerin ayrı ayrı karakterize edilen gruplardan, yani asosyasyon
denilen ve belirli şekilde sınırları olan komünite tiplerinden oluştuğunu
düşündüler. Bu görüş -iyi tanımlanmış birimlerden oluşan komünite yani komünite
birim teorisi şeklinde isimlendirilebilir ve Rusya'da L.G. Ramensky (1924) ile
ABD'de Gleason (1926) tarafından savunulan bireysellik hipotezinin bir
karşıtıdır (Whittaker, 1967).
88
… türler bir diğerine ve
komünitelere göre şu yollardan biri ile yayılış gösterirler:
1-
Temel Birlik-Birim Görüşü Modeli
Bu modelde Clements ve
Tansley tarafından ileri sürülen vejetasyonun kesin sınırlarla birbirinden
ayrıldığını ve bitki birlikleri halinde sınırlandırılabileceğini gösteren model
(Şekil 5.9a).
2-
Vejetasyonda Devamlılık ve Türlerin Kişiliği Görüşü Modeli
Bu modelde rekabet halindeki
türler bir diğeri ile kesin sınırlarla ayrılır fakat paralel yayılışlarla
gruplar halinde organize olmaz.
3-
Kaynak-Bölünmüş Devamlılık Görüşü Modeli
Bu modelde, genellikle
populasyonlar kesin sınırlarla birbirinden ayrılmaz . Ayrıca bir türün diğer
türle adaptasyonuna doğru olan evrim, benzer yayılışlara sahip olan tür
gruplarının oluşması ile sonuçlanır (5.9c.). Bu gruplar farklı tipdeki
birlikleri karakterize eder. Fakat yinede devamlılık söz konusudur.
4-
Birkaç Katmanlı Kaynak-Bölünmüş Devamlılık Modeli
Eğer vejetasyonda çeşitli
katlar varsa (ağaç, çalı ve ot katı gibi) her bir kat diğerlerinden bağımsız
olarak izlenebilir ve bireysel devamlılık modeline benzer bir durum sergiler.
90
… bazı araştırıcılar ise
doğada homojen vejetasyonun olmadığı görüşündedirler.
Yükseklik gradientinin aynı
hat boyunca değişmesi (azalması veya artması) bir çok çevre faktörlerinin,
örneğin sıcaklık, yetişme mevsimi, yağış ve nemlilik, rüzgar hızı, atmosfer
basıncı ve buharlaşma gibi faktörlerin değişmesine neden olur.
91
Bitki birlikleri çevre
gradiyentleri boyunca devamlı değişen birliklerden çıkarılan bir kavramdır.
Çevre ve bitki birlikleri
birleşerek ekosistemleri meydana getirirler.
Bir veya daha fazla
gradientteki örneklerin veya türlerin kendi özelliklerine göre düzenlenmesine “ordinasyon”
denir.
102
Vejetasyonun
sınıflandırılmasında türlerin bireysel dağılışı (vejetasyondaki devamlılık) ya
da vejetasyonda kopukluk gibi iki farklı görüş olduğuna göre sınıflandırmada
tek bir doğal sınıflandırma birimi yoktur.
… herkesi tatmin edecek bir
sınıflandırma yapmak da çok güçtür.
103
1910, 3. Uluslararası Botanik
Kongresi … vejetasyonun sınıflandırılması ile ilgili olarak aşağıdaki bitki
sosyolojisi ekolleri oluştu:
1- Fizyonomik Ekol
2- Kuzey Avrupa Ekolü
3- Zürich-Montpellier Ekolü
4- Rusya Ekolü
5- İngiliz Ekolü
6- Amerikan Ekolü
7- Nümerik Ekol
142
1-
Fanerofitler (Phanerophytes): Toprak üstü organları ve tomurcukları toprak
üzerinde yükselen ve soğuk iklimden zarar görmeden uzun süre yaşayan
bitkilerdir. Fanerofitler çoğunlukla dünyamızın mevsimleri çok belirli olmayan
tropikal sıcak bölgelerinde yaygındır.
2-
Kamefitler (Chamaephytes): Tomurcukları toprak yüzeyine yakın bodur çalılar ve
otsu bitkileri içine alır. Kamefitler çoğunlukla kurak ve kışı sert bölgelerde
yaygındır. Kuraklığa dayanıklıdır ve sert kışları kar altında geçirebilirler.
Pasif Kamefitler, Aktif Kamefitler, Yastık şeklinde Kamefitler, Hemikriptofit
Kamefitler, Süffritikoz Kamefitler olarak dört gruba ayrılır.
3-
Hemikriptofîtler (Hemicryptophytes): Yılın kötü şartlarının hüküm sürdüğü
mevsimlerde toprak üstü organlarının büyük bir kısmı ölen, tomurcuklan ve gövde
kısımları toprak yüzeyinde bulunan ve böylece kötü mevsimi geçiren bitkilerdir.
Otsu bitkilerin çoğu ve çayırlar bu gruba girer. Dünyanın bir çok yerlerinde
yaygın ve çoğunlukla hakim olan bir hayat formudur. Üç alt gruba ayrılır.
Protohemikriptofitler, Yarırozet kriptofitler, Rozet bitkiler.
4-
Kriptofitler (Cryptophytes): Yaşama şartlan kötü olan mevsimlerde
tomurcuklarını toprak altında veya su içinde saklamak suretiyle kötü mevsimi
geçiren bitkilerdir. Bunlar da üç alt gruba ayrılır.
a)
Geofitler (Geophytes): Toprak altındaki soğan, rizom ve yumruları ile kötü mevsimi
toprak altında geçiren bitkilerdir.
b)
Halofitler (Halophytes): Çamur veya su altında rizom ve stolonları ile toprak
ve su üstünde gövdeleriyle kötü mevsimi geçiren bitkilerdir. Örneğin bazı
Cyperaceae ve Gramineae'ler gibi.
c)
Hidrofiller (Hydrophytes): Kötü mevsimde rizom ve bazı vejetatif organları
suyun dibinde gövde ve dalları su içinde bulunan veya su üstünde yüzen
sadeceçiçeği tozlanma anında su üstünde bulunan bitkilerdir. Nymphaea, Nuphar
bazı Ranunculus türleri gibi.
5-
Terofitler (Therophytes): Kışı tohum halinde geçiren tek yıllık bitkilerdir.
Kurak ve yarı kurak iklimlerde çok yaygındır. Aynı şekilde kültür bitkilerinin
bir çoğu da Terofit' dir. Buğday, arpa, çavdar vs. bu gruba girerler.
.
.
.
.